bugün

aldatmak

...

"insanlara böylesine fütursuzca, aldırmazca hainlik edebilmesinin, onların hayatına girdikten sonra geride bir harabe bırakarak çekip gidebilmesinin belki de tek nedeni ihanet duygusunu bilmemesiydi. kimseyle ihanet duygusuna sahip olabilecek kadar yakın olmamış, kimseye kendini öyle yakın hissetmemişti. insanların ortaklaşa kabul ettikleri bütün o duygular, ihanet duygusu, günah duygusu, ayıp duygusu, başka birçok duygu gibi ona yabancıydı. insanlarla duygusal olarak paylaştığı neredeyse hiçbir şey yoktu. tanrı'dan ziyade şeytan'ın dostu olan deli bir keşiş gibi insanların duygu dünyasından çekilip kendine ait bir duygular ve değerler manastırına kendini hapsetmişti. istediklerini yapmanın kendi doğal hakkı olduğuna inanır gibiydi, yaptığı hiçbir şeyden suçluluk duymuyordu. ama en korkuncu, hainliği kadar büyük bir masumiyete sahip olmasıydı. bütün yaptıklarını, neredeyse delilere özgü bir masumiyetle, kötülüğünü hiç farketmeden yapmasıydı. onu öylesine çekici kılan da, hainliğinin içinde hiç kötülük barındırmamasıydı." *
hain, içinde kötülük taşımıyorsa aklanmalı mı?
hainlik başlı başına kötü bir şey değil mi zaten?
delilere özgü masumiyet, deli olmayanda ne arar?
deli olan o değilse, kim?

ben mi?
yok canım!