ülkücülüğün cemaatçilikten pek az farkı vardır. türk-islam sentezinden beslenirler ancak türk-islam sentezi tamamen yanlış, içinde çelişen bir olaydır.
türk-islam sentezi demek, islamiyet öncesi türk tarihini yok saymak demektir. alparslan türkeş zira bozkurt yerine üç hilali parti bayrağına koymuştu. turan fikri ülkücülerin de düşündüğü bir idealdir fakat türk-islam sentezi ile bu gerçekleşemez. çünkü ort asya'daki diğer türklerin müslüman olanları çoğunlukta değil. kaldı ki bir tane bile olsa, türk-islam sentezi müslüman olmayan türk'e şans tanımıyor. oysaki bu milliyetçiliğe tamamen zıt bir harekettir.
kimse bir türk'e zorla din benimsettiremez,islam adı altında ilkel ve vahşi arap geleneklerini dayatamaz. bu konuda ülkücülerin milliyetçi göründüklerini ancak temelde milliyetçi olmadıklarını düşünüyorum. zaten necip fazıl kısakürek adlı canlıyı da sever bu ülkücüler ve alperenler. bu adam türklüğe hakaretten, kumarhane baskınından ve atatürk'e hakaretten defalarca hüküm giymiştir.
bu adamı seviyorum diyorsanız, kendinize milliyetçi demeyin.
türkçülük çok daha sağlamdır, içinde çelişkiye pek rastlanmaz. sanıldığının aksine şaman merkezli değildir. türk, istediği dine inanır. kimse onu zorlayamaz. türkçülükte önemli olan türk olmaktır, din farketmez. ancak işin 'araplaşmış türk' boyutu var, nurculuk benzeri akımlara kapılanların yalnızca adı türk'tür, onlara arap demeli. tabi avrupa başta olmak üzere diğer milletlere özenenler de var.
yani türkçülük, çelişkili değildir, sentezler ile sanal bir dayanışma yaratmaz.