bugün

damdaki deli

Hakanım,

Canım kardeşim,

Öyle bir hayatın oldu ki! Ne hayatın, ne de o hayata verdiğin tepkiler bizimkilere benziyor.

Daha 12 yaşındayken köye gittiğinde arkadaşının kaza kurşunu ile başından vurulup, tekerlekli sandalyeye mahkum kalıyorsun, sonrasında tansiyonun, böbreklerin, ciğerin ve daha neler neler.

Tuvalet ihtiyacının geldiğini bile anlayamıyor, tansiyonun çıktığında tuvaletini yapıyorsun.

Ve bir gün olsun senin başına gelenlere isyan ettiğini duymadım, duyan da olduğunu sanmıyorum.

Seninle aynı renklere gönül verdiğimizden dolayı tanıştık. Yaklaşık 3 yıldır her gün muhabbet ettik, çok şey paylaştık. Seninle tanıştığımızda depresyondaydım, hayata olan bakışın benim de hayata bakışımı değiştirdi. Ne zaman canım daralsa, bir derdim olsa ilk seninle paylaştım. Sen benim reelde görüştüğüm bir çok arkadaşımdan daha yakındın bana, mesafeler uzak olsa da.

Gün geldi Erbil ve Oktay ile sana takıldık, gün oldu seninle birlikte onlara takıldık.

Canım, kardeşim, arkadaşım, dostum oldun. Seni şimdiden o kadar çok özledim ki.

Bu dünyada tanıdığım en temiz, en doğru, en pozitif, en ADAM gibi ADAM sendin.

Seni bir Ramazan ayında tanıdım ve yine bir Ramazan ayında kaybettim.

Seni çok seviyorum kocaman yürekli insan.

Hiçbir zaman unutulmayacaksın.