bugün

wind of change

insanların biribirine "ben slow müzik dinliyorum" dediği, benim küçük bir çocuk olduğum günlerden bir scorpions parçası.

kim ne derse desin bir aşk parçasıdır. o anlam yüklenmiştir, insanlarda o duyguyu yaratmıştır, birçok kişi bu şarkı ile aşık olmuş, belki bu şarkı sayesinde sevdiği ile yakınlaşmıştır.

ki bahsettiği değişim rüzgarları yüce amaçlar, büyük değerler için insani duyguların rafa kaldırıldığı bir devrim değil tam tersi insanların tekrardan kendilerini bulma yoluna çıkmalarıdır. bu yüzden bu şarkıyı dinlerken yapılacak en iyi iş sevdiğine sarılmaktır. zaten Ertesinde dans edemediğimiz devrim, devrim değildir.

bu şarkıyı ne zaman duysam içim ürperir, ne zaman duysam heyecanlanırım, ne zaman duysam gözümün önüne görüntüler gelir: utanç duvarını balyozları, çekiçleri, olmadı elleri ile yıkan, ardından çıkan hiç tanımadığı insanlara sanki kırk yıl hasret duyduğu bir dostuymuş gibi sarılanların, sovyet tanklarının tepesine çıkan macar gençlerinin, baharın coşkusunu yaşayan çeklerin, polis ile çatışan polonyalı işçilerin, tepelerindeki tiranı alaşağı eden romenlerin, tiananmen'de cesurca tankların karşısına dikilebilen çinli öğrencilerin... görüntüleri.

ne zaman bu şarkıyı dinlesem ruhum bedenimden ayrılır kızıl meydan'da çakmaklarını havaya kaldırıp hep bir ağızdan gruba eşlik eden rus gençlerinin yanına gider, aralarına katılır, onların o heyecanına ortak olur.