kieslowski'nin, bugüne kadar izlediğim tek vasat filmi. yapısı itibarı ile 10 numero lakin çok daha şahane işlenebilirmiş. ilerleyen yıllarda run lola run, sliding doors ve ya öyle olmasaydı gibi filmlere da fikir olarak ilham verecek olan kör talih'in bir ilk olduğu söyleniyor.
hattı zatında, gündelik hayatında "acaba evden 8 dakika önce çıksaydım hayatımda ne gibi majör değişiklikler olabilirdi?" ya da "kirazı 1 kilo yerine 450 gram alsaydım, beni veya manavı ya da o sırada oradan geçerken göz göze geldiğimiz bir üniversiteliyi bambaşka bir gelecek bekler miydi acep?" gibi oldukça manalı ve deruni düşüncelere dalan bir tipim. dolayısıyla bu janr benim janrım adamım. benim olayım bu! ömrüm sonuna kadar kafamı bu işlere yorsam gam yemem. rastlantıya, tesadüfe delicesine bağlıyım.
ve şimdi satırlarıma son verip, "acaba bu entry'yi okuduktan sonra blind chance'i izlemek isteyen birinin, filmi beraber izleyeceği arkadaşının, dvd satıcı kişisinin ve film izlerken tüketilecek meşrubatları satan bakkalın hayatında ne gibi değişikliklere vesile olabilirdim?" minvalinde senaryolar kurmak istiyorum.
