kendisi ile ilgili şöyle bir anımı anlatmak istiyorum;
kar yağdığına yalnız varoşlar sevinir derler ya, karlı bir ankara gecesinde çinçin'deki tarif edilemez mutluluğu seyir halindeyken, telefonun çalmasıyla uyandım. arayan 146taksim1'di;
- ''ne var len yine" dedim.
- ''abi bir ekip kurdum soygun yapacağız var mısın?" dedi.
- ''olm istediğin para olsun. gel ben sana vereyim." dedim.
- ''yok abi siyah et fiyatları malum, inek çiftliği soyup, o kaçak etleri piyasaya sürüp dolar milyoneri olacağım."
ne cevap vermem gerektiğini bir süre düşündüm. dedim ki:
- bu denli korumasız inek çiftliği var mı?
- bilmiyorum herhalde vardır. yok mu yoksa?
- yok diye biliyorum. ama illa dolar milyoneri olmak istiyorsan kurbağa işine girebilirsin, dedim.
neyse bu araziyi ve havuzu yaptırıp kurbağa üretim tesisini kurmuş. ihaleleri bağlayıp parasını da bankadan çektiği girişimcilik kredisiyle ödemiş. ama sıcak bir yaz günü havuzdaki sular birden buharlaşınca kurbağalar telef olmuş. bu yüzden emekleri ve sermayesi yerle yeksan oldu. daha sonra kımız işine girdi. onu da batırdı. o gün bugündür beş parasız kendisi.