sözlük zirveleri

dört ana gündem altında maddeler halinde ele alacağım;

amacı, olanı, neden amaçlandığı gibi olmadığı, ve analizsel sonucu.

ama tabi önce biraz konuşsam fena olmaz. bu değerlendirme genel bir değerlendirmedir; yani içinden "ulan adam, bunu bunu demiş ama biz de böyle bir şey yok ki" diyenler, sonrada köpürüp: "vay pezevenk demek bok atmak ha. " diyenler olabilir. yapmayın, sonra ben onları kopyalayıp word' e yapıştırıyorum, keyfim kaçınca bakıp gülüyorum. neyse; söylediğim gibi genel oalrak sözlükler üstüne, eko için değil.

1. amacı;

sunum:

* sözlükte olanağı olmayan ikili veyahut topyekun diyalogları gerçekleştirmek. (bkz: sinerji)

* yazdıklarıyla kendini tam anlamıyla ifade edemeyen yazarların aslında ne olduklarını görmek. (bkz: kabiliyetsiz)

* yazarları tanıyıp ön yargılardan arınmak, böylece sözlükteki hoşnutsuzluğu kırmak. (bkz: hümanizm)

* yazarların kişiliğini, duruşunu, tarzını, tavrını görerek yazılarının özüne inip gerçek anlamda yazılarını kavrayabilme yetisi kazanmak. (bkz: sanki roman yazıyor pezevenk)

* sözlükte geçici ve yabancı olanların, sözlüğün içinden biri haline dönüşüp kalıcılığının sağlanması. (bkz: batak)

* yüz yüze yöneticiler eşliğinde sözlüğün durumunun ve nereye gittiğinin anlaşılıp, neler yapılabileceğinin konuşulması; böylece sözlüğün geleceğinin tayin edilmesi, yazarların sözlüğü sahiplenmesinin, benimsenmesinin sağlanması. (bkz: demokrasi)

* fikir alış verişi sonucu kişisel gelişim. (bkz: adam olmak)

* sözlük yazarlığının düşünce ile gerçekleştirilebilen bir şey olmasından dolayı; bu zirvelerde normale göre daha üst düzey insanların bulunmasının sonucu keyifli hoş zaman geçirmek. (bkz: hayal)

2. olanı:

sözlük dünyasının amacı bir zamanlar üstte belirttiğim entry' deki gibi idi. sözlükler tez hazırlanabilen, insanın kendini geliştirebildiği yerlerdir. tanınmayan; siyasetçiler, filazoflar, tarihciler, fikzikciler, edebiyatcılar, eleştirmenler, bilim insanları... ile dolu gibi gelirdi içine girildiğinde.
tabi zamanla boku çıkmayan bir şey olmadığı kanıtlanmış bir gerçek. 2006 sonrası sözlüklerinde boku çıktı ve artık sadece bir eğlenceden ibaret olarak kaldılar. bu yüzden format denen şeyin altı üstüne getirildi, bilgi, düşünce, fikir, bakış açısı paylaşımı durma seviyesine geldi, böylece sözlüklerin anlamsızlaşması sürecine girildi. hal bu iken sözlük zirveleri de bu yeni sözlük olayına uymaya başladı.. nasıl mı?

şöyle buradan alayım;

* yönetimden habersiz kopuk zirveler ile sözlüğün ortamı, badi kabilesine dönmeye başladı. (bkz: oturan boğa)

* birbirini seven 3 yazar toplanınca adına zirve deyip sizde katılabilirsiniz demeye başladı. (bkz: grup)

* sözlük artık geyiksel bir mizaç taşıdığından zirveler de bu doğrultuda ilerledi. 23 nisan lunapark ziyaretleri halini aldı. (bkz: ren geyiği)

* oyuncak bebekler çöpe, yaşasın özgürlük, ben artık kadın oldum diyen küçük kız çocukları ve kız yok mu zirve de hani kızlar diye etrafa göz gezdiren küçük erkek çocukları zirveleri büyük bir çıkmaza sürüklüyordu. (bkz: ergenliğin kaçınılmaz libodosu)

* yaş grubu planlamasız zirve hareketleri ve ortam seçimleri; bazı insanların hayatında hiç yapmadığı şeyleri yapmasına sebebiyet verdi. (bkz: ben bu gün reşit oldum)

* artık zirveler toplu kavgalar, kusmalar, sarhoş naralarından ibaret birer kurumdu. (bkz: pavyon köşesi)

* değişen yazar profili zirvelerde yakalanmaya çalışılan o her zaman bulunamayacağınız ortamın basitleşmesine sebebiyet verdi. (bkz: entel isyan)

* sık sık tekrarlanan zirveler sözlüğün amacından sapmasına neden oldu. (bkz: arkadaşlık sitesi)

* ikili diyalogların kalitesindeki düşüş zirveleri basit birer kafe ortamına çevirdi. (bkz: hava su)

* zirveler artık amaçsız, gelip hiç tanınmayan insanla yüz göz olunan, tanımak için hiç bir çaba göstermeden işin geyik kısmına bakılan, insanların birbirine değer vermediği, "sözlükle ilgili bir zirvede bulundum bunun sözlüğe yada bana olan katkısı nedir? " sorusu kendi bünyenize yöneltildiğinde cevapsız kalan sorunsallardan ibaret oldu. (bkz: umursuyormuş gibi yapmak)

* kısacası özelliksiz, gereksiz buluşmalar halini aldı. (bkz: kısacası çaresizliği)

3. neden amaçlandığı gibi olmadığı;

* sözlük yönetiminden habersiz gerçekleşen zirvelerin, sözlüğe ait kabul edilmesi en az bir adminin zirvelerde etkin olarak bulunmaması bu sonuçları doğurdu. (bkz: analiz)

* değişen yazar mizaçı haliyle zirvelerinde değişmesine neden oldu. (bkz: değerlendirme)

* potansiyel abazalık kendisini zirvelere de yansıttı böylece sözlük zirvesi mi, netlog zirvesi mi sorunsalı ile başbaşa kalınmaya başlandı. (bkz: çay bahçesi)

* yaş grubuna göre; yer, saat belirlenmemesi, sözlük küçük yaş grubu kesiminin kendini gösterme amaçlı fazlaca alkol alma, sigara tüketme (ki aslında çoğu tüketmiyor) bunun sonucu tinerci çocuklardan farksız bir hal, ortamın daha da berbatlaşması. (bkz: sokak çocuklarındaki sözlük potansiyeli)

* insanların eğilimleri doğrultusunda en az zirveler kadar amaçsızlaşmış olması. (bkz: biz büyüdük dünyaya bir haller oldu)

* eğlenmeye olan açlık, dünyanın taşkınlık ve taşak geçmekten ibaret olduğu inancı. (bkz: testis geçmek)

* insanların birbirlerine saygısının olmaması. (bkz: en büyük göt benimkisi)

* sıcakkanlılık. (bkz: taksim de yılbaşı)

* ve sonuç olarak çığrından çıkmış, kontrolsüz bir topluluk. (bkz: hap var cigara var)

4. analizsel sonuç;

* görmekteyiz ki böyle şeyler olduğu sürece zirve yapmak mantıksız ve gereksizdir. zirve yapmak yerine en azından herkes tanışmak istediğiyle oturup tanışsa sözlük zirvelerini de kullanmasa hayırlı bir iş yapmış olur. (bkz: burnunu her yere sokmak)

* zirveler sık sık tekrarlandığından; artık sözlüklere bakış açısı bir arkadaşlık sitesinden farksızdı. tabi sözlük yoluyla arkadaş edinilebilir zira sözlüğün ana amacı bilgidir, fikirdir. (bkz: malabadi köprüsü)

* amaçsız sapma, zirveye katılan kimi sözlüğü önemseyen yazarların sözlüklerden kopmasına/ soğumasına neden oldu.. dikkat ettiyseniz zirve yapılmadan hiç bir sözlük batmamıştır. (hiç işlemeyenler değil, belirli düzeyde olan tüm sözlükler zirvelerden sonra batmıştır. ) (bkz: tecrübenin konuşabilen bir varlık olması)

* zirvelerin bu hali alması; ablaların peşinde koşan küçük erkek çocuklarını, küçük kız çocuklarının peşinde koşan abileri, kimi bulsa üstüne atlayan ultraları ve benzeri onlarca tipi içine alan bir garip toplantı yaratmıştır. (bkz: seks and the city)

* eğlenmeyi şakalaşmak, küfürler savurmak her şeyle taşak geçmek olarak algılayan insanlar zirvenin ilk yarım saatinde bu yaptıklarından bıkıp sıkılmaya başlamış; böylece zirveler artık en fazla bir iki saat süren toplantılar olmuştu. (bkz: çamdan sakız akıyor)

eh geldik çözüm yoluna;

önce sözlüğün ne olduğu, ne için varolduğu, ne yapıması gerektiği; sözlük yazarlığının ne olduğu, yazarın ne yapması gerekitği, hangi vasıfları bulundurması gerektiği belirlenecek.
üstte bahsettiğim aksaklıklar ortadan kaldırılacak yönetim eliyle olacak her şey.
zirve aralıkları en az üç aylık periyotlardan oluşacak ki bir özelliği olacak.

söyleyeceklerim bu kadar gibi, herkes şimdi yavaşça kendi yoluna doğru bir adım daha.

neyse.

--i.s. 79; şubat 14; akheramosis

http://www.sozlukeko.com/...ocess=eid&eid=1013169 buradan geldim.