bugün

istanbul hatırası

Sorun şu. Yaşadığımız coğrafyayla ilgilenmiyoruz. körler Ülkesi'nden, karşıdaki kartal başının nasıl göründüğü bizi ilgilendirmiyor çok. istanbul'a ismini veren adamların kim olduğunu iplemiyoruz...
Byzas'tan Fatih'e kadar uzanan büyük metrajlı tarihi ölçecek bir mezurayı nerede buluruz takmıyoruz kafaya. manifaturacılar lan, bu ülkeye, bu kente, bu insan vitrinine el emeği estetik taşıyan esnaf tayfası nereye gitti; umrumuzda bile değil...
Sorun şu, hatıraları da hayatı da kenti de insanı da kaleme alan bir tarih var. Hasbelkader gelirse ayağımıza "Vay ulan arkadaş, nasıl bir düzenek bu?" diye kısa ömürlü bir ürperti yaşıyoruz. O kadar...
Sorun şu. Lüferin bile bir hafızası var, 15 saniyede bir de olsa şaşırıyor. Peki ya biz? sorun büyük arkadaş...
meselemizi hatırlattığı için Ahmet ümit'e bir selam çakıyorum...
ha, ne, kim, Ahmet neydi?
ah ulan be arkadaş...