bugün

aile baskısı

4. sınıfta başlayan, bütün sosyal aktivitelerin, hobilerinin notlarla bağdaştırılmasıdır aile baskısı, çocuğun istediği bir şey not karşılığı ödül mahiyetinde almak, aksi takdirde ebeveynlerin yapacağı birçok şeyden mahrum bırakılmaktır.tabi bu süreç, 4. sınıftan lise hayatına yani ergenlik dönemi diye tabir ettiğimiz döneme kadar devam eder.arkadaşları ile görüşmesine, arkadaşlarını kendi seçmesine yazın dahi olsa geceleri dışarı çıkılmasına mani olunur, yaptığı ufak hatalar, derslerinden aldıkları kırık notlar ''elalem ne der?'' düşüncesi yüzünden ayıp sayılır.bunun vermiş olduğu duygularla hareket eden ebeveyn, gayet katı hammurabi yasalarını anımsatan aile kuralları ile birlikte, çocuğun fikirlerini dinleyip saygı göstermeden kendine özgü bir yetiştirme sistemi belirlemiş, salt nasihatlar ile evladının da bir birey herhangi bir sorunu olamaz mantalitesi ile de tertemiz pırlanta gibi bir çocuk yetiştirmek istemiştir.bu yanlıştır, her ne kadar ebeveynlerin art niyeti olmasa da bu çocuk için özellikler ergenlik döneminde aileden bir an önce uzaklaşmak ve onlarsız daha özgür bir hayat düşünmekten öteye gidememekte, ve pırlanta gibi çocuk yetiştirme düşüncesi ters tepmektedir.universiteye hazırlanan birey bir an önce bu aile baskısından kurtulabilmek için, belki de hayatı boyunca hiç sevmeyeceği işleri yapmak uğruna tercihler yapıp kendi hayatını da mahvedebilir.
peki üniversiteyi kazanınca ne olur? söyleyeyim, ilk sene muhtemelen sınıfın en başarısız öğrencisi olur, ikinci sene de bu şekilde takip eder ve öğrencimiz içinde bulunduğu ortamın büyüsünden yavaş yavaş uzaklaşınca durumu farkeder, bu oun iki senesine, hayatına, karakterinin değişmesine de sebep olur.fakat ebeveynlerimiz hala baskısını devam ettirmektedir, üniversitenin o tadılması gereken ''dozu aşılmadan'' şeyleri anlattığı zaman büyük bir tepkiyle karşılaşır ve bu da doz aşımına sebep olur.mezun olacağı sene geldiği vakit ise sürekli bir sıkıştırma ve lise dönemindekinden hiçbir farkı olmayan bir baskı uygulanır bireye.sonuç olarak karşılarında, sürekli ailesine yalan söyleyen, hiçbirşekilde açık açık sorunlarını anlatmayan, ailesi ile sevgi babında hiçbir bağı bulunmayan,ailesinden korkan, tek derdi ''paramı kazanmaya başlasam da kurtulsam.'' olan bir evlat çıkar karşılarına.her ne kadar ebeveynler iyi şeyler yaptıklarını düşünselerde, herşeyiyle onların olmayan bir evlat vardır aslında.

not:burada anlattıklarım anne babayı kötülemek değil, sadece doğru bilinen yanlışlardır.