bugün

vladimir nabokov

20. yüzyılın büyük romancılarındandır. Rusya'nın aristokrat bir ailesinden gelir. Bolşevik ihtilaliyle birlikte mal varlıklarına el konulunca önce Almanya'ya oradan Fransa'ya yerleşir. ikinci dünya savaşı yüzünden oradan da Amerika'ya göç eder. Avrupa'da rusça yazmaya devam ederken göçmen yazar olarak ün yapar. Nabokov'un kaderini de sürgün belirler başka örneklerde olduğu gibi. ingilizceyi ustaca kullanmaya başlar ve yapıtlarını ingilizce vermeye başlar. Rusya büyük bir yazarını kaybetmiştir.
Nabokov'un gücü yaşamı şaşırtıcı ayrıntılarla bir üslupçu titizliğiyle verebilmesinden gelir. Lolita'da sapkın tutkulu aşkın bencilleştirici yönü başka romanlarında da ön plana çıkar. Rus göçmenlerini anlattığı romanların yanı sıra Flaubertçi bir çizgide tasarladığı yasaklı aşkların da romancısı olmuştur.
Rus romanının dev mirasının, göçmenliğin getirdiği yoksunluklara, vatanından uzak olmanın verdiği eksikliğe rağmen varlığını hissettirdiğini görüyoruz.