bugün

antidepresan

hiçbir psikolojik rahatsızlığa tedavi niyetine katkıda bulunmaz. sadece bu rahatsızlığı, ya da kişinin depresif bir halet-i ruhiyeye bürünmesini geçici bir an için dondurur. antidepresan sıfatındaki ilaç kullanıldıktan sonra ya da kullanılmaktayken geçici bir mutluluk kaplar bünyeyi. bunun en önemli sebebi de yine psikolojiktir; çünkü ilacı kullanmakta olan kişi, bunun kendisini "iyileştiriceğine" inanır ve çevresindekiler, doktoru, vs. tarafından da bu yargıya tutunması sağlanır.

antidepresan niteliğindeki ilaçlar toplumun genel yapısı içinde "farklı" kalan bireyleri düzleştirmeye, * kişinin içinde bulunduğu toplumu oluşturan çoğunluğun genel beğenilerine, ilgi alanlarına ve sıradanlığına ayak uydurmasını sağlamaktan başka bir işe yaramaz. aldatıcı şeylerdir bu antidepresanlar. uzun süreler boyunca insanlara kullanmaları salık verilir, çünkü ancak bu uzun ve düzenli kullanım dönemi sonunda ilacın gerçek etkisini verebileceği söylenir. aslında antidepresan kullanmaya başlayanların en ciddi sıkıntısı da bu noktaya denk gelir: "yaşamak istemem artık aranızda, eğitilmiş köpekler, doymak bilmez maymunlar" modundan, "hepimiz kardeşiz, a bugün 30 ağustos, hadi evin penceresine bir türk bayrağı asalım çabucak," ya da "yaw geçen programda seda sayan nası kavga etti dimi o adamla, vs." konumuna geçebilmek, bu kişiler için fazlasıyla uzun bir zaman olarak belirir. bu antidepresanların uzun süre kullanılma zorunluluğu da bu mevzuya tekabül eder.

son olarak; bir insan asla ve asla değişmez, sadece o insanın yaşama standartları ya da biçimi değişir. yani kanımca kimse kimseyi değiştiremez. antidepresan denen şey ise, hayatla arasına soğukluk giren bireye verilen "psikolojik" bir çıkış kapısı umududur. yani her şey yine o kişinin hayatı böyle kabullenebilme yetisine ve yaşama kararlılığına bağlıdır.

antidepresan; kandırmacadan ve hayatı ertelemekten başka bir şey değildir.