1897'den bugüne kadar türlü acılar, eziyetler çekmiş sinemadır. şu sıra en acayip yıllarını yaşamaktadır. sigmund weinberg, alexandre promiyo, muhsin ertuğrul, faruk kenç, baha gelenbevi, aydın arakon, lütfi akad, metin erksan, orhan aksoy gibi isimlerin elinde yoğurulduğu dönemlerini çoktan geçmiştir. söz konusu isimler bir dil arayışında iken, bugün hala bir ulusal türk sinema dili yoktur. söz konusu dil şöyle anlaşılabilir: bir italyan ya da fransız filmini sesini kapatıp izlerseniz o filmlerin ülkesini anlarsınız. ancak türk sineması'nda böyle bir durum 1960larda oluşsa da, çeşitli etkilerle bugün yoktur. çok geç, ancak kendi dilini oluştursa hiç fena etmeyecek sinemadır.