böbreklerden hastalanılmıştır, kan işenmektedir, hastaneye gidilmiştir ve kan tahlili istenmektedir;
baba: b
kurtarbeniset: k
b: gördün mü işte, kendine dikkat etmeyip üşütürsen kan işersin böyle.
k: yahu ne olcak be baba geçer elbet.
b: nah geçer göreceksin birazdan ebeninkini.
k: ebe derken? neyden bahsediyorsun baba anlamadım açık ol. *
b: birazdan göreceksin.
k: söyle lan baba bak korkutma.
b: kan vericeksin ya birazdan...
k: ee?
b: nerenden alcaklar o kanı biliyor musun ?
k: kolumdan, parmağımdan falandır yani.
b: hah. s*kinden alacaklar oğlum kanı, s*kinden!
k: lan ?! **
b: ucundan sokacaklar şırıngayı oğlum yandın sen! *
k: ... *
b: tabi ya ne sandın? dikkat etme sen, böyle üşüt, hep devam et böyle.
k: baba lisede biz biyoloji dersi işliyoruz biliyor musun ?
b: biliyorum oğlum.
k: o zaman böbrek hastalıklarında kanı s*kten alma diye bişey olmadığını bildiğimi de bildiğini var sayıyorum.
b: vay be. oğluma bak. ahahah büyümüşsün lan aferin dinle hep böyle derslerini.
aslında biyolojide böyle bir konu hatırlamıyordum. tamamen mantıkla hareket ettim ve babam ısraretmesin diye biyoloji dersini kullandım. bilimin ikna edici gücünden faydalandım. o günden sonra babam büyüdüğümü anlamıştı. diyalogların tamamı aslının kopyasıdır, hiç unutmam. bu da böyle bir anımdır.