-içeride yaklaşık 30 dakika kıpırdamadan durmanız gerekiyor.
-Ayıp ettin doktor ya bu olsun istediğin.
Yavaş yavaş o tabuttan farksız borumsu şeyin içine girersiniz.
içerisi disko gibidir.
Dum tıs dum tıs tık tak tık tak..
Gayet eğleniyordum.
Hiçbir uzvumu kıpırdatamadığım için gözlerimi kırparak ritim tutuyordum.
Çıkınca "nasıldı" diye soranlara "koptum içeride ohh süperdi" diyebileceğimi sanıyordum.
ilk 10 dakika çıkan sesleri disko, tekno müziğine benzetip kendimi kumsalda bir kalabalık içinde dans ediyorken hayal etmekle geçti gitti.
Yavaş yavaş kulağımdaki kulaklık sıkmaya, uzuvlarım kıpırdamazlıktan uyuşmaya, sıcak basmaya başladı.
Sabretmeliyim, hemen bitsin ki evime gideyim diye kendime telkinlerde bulunurken beni en mutlu edecek şeyin hayalini kurmak vaktin hızlı geçmesine en yardımcı olacak şeydir bence dedim.
Tıpbı kazanmışım, acayip kariyer yapmışım falan hayallere daldım gittim.
Hayallerime "şuramdan şööyle bir ağrı giriyo ki yavruum böyle sanki pıçağı sokmuşunn da döndürü döndürüveemişin gibi neden olur ki o?" diyen teyzeler, her gördüğü yerde "hazır doktor bulmuşken ah kızım aha tam şu hareketi yaptığımda buramdan sanki et kopartmışlar da kedi köpeğe yem etmişler gibi ağrı gireyo bir ara sana görüneyim" diyen amcalar tecavüz etti.
Soğudum hayalimden.
Sonra gerçekten bu mesleği isteseydim soğumazdım, acaba bu mesleğe layık değil miyim, daha merhamet dolu sevgi pıtırcıkları mı olmalı bu hayallerin sahibi dedim.
Sorguladım tüm hayallerimi.
Ayıkladım çürük çarıkları.
Makulleri kaldı heybemde.
yarım saat geçmişti bile..
O da ne, doktordan ses seda yoktu.
Beklemeye devam..
ayak baş parmağımdan başlayarak yavaş yavaş vücudumun uyuşmaya başladığını hissediyordum.
Hayalleri bıraktığım zaman mı uyuşuyorum acaba dedim.
Tekrar hayallere dalsam geçer miydi ?
Ama hayalini kuracağım başka birşey yoktu ki benim.
Aman allah' ım.
Üniversiteden başka bir hayalim yok muydu gerçekten benim ?
Mutlu bir evlilik.
Bir kız çocuğu.
Torunlarıma masal anlatmak.
Yok muydu bunlar ?
Bastırılmış duygularımı sorgulamaya başladım.
Acaba evlenme, oku, kocanın eline bakma diyen büyüklerimin gazına fazla mı gelmiştim ?
Geç mi kalmıştım aşık olmaya ?
Yok yok.
Daha erkendi.
40 dakika olmuştu, ben hala o borunun içindeydim.
Etrafı incelemeye başladım.
Etrafta pek birşey yoktu.
Hatta hiçbirşey yoktu.
Boruydu işte.
Ne bekliyordum.
Sahi hayattan gerçekten sadece diploma mı bekliyordum ?
Neyse neyse, bunu düşünmenin yeri burası değildi.
bir borunun içindeydim.
Disko müziğine benzettiğim sesler artık beynimi tırmalıyordu.
Susuuunn arttııııkk diye bağırmak istiyordum.
Kollarımı bacaklarımı ölümüne sağa sola sallamak istiyordum.
Hareket etmeliydim, yoksa uzuvlarım kendilerini intihar etmek üzereydi.
Nefes alamamaya başladım.
50 dakika oldu neden hala buradaydım!
O borudan çıkıp doktora "kusura bakma benden bu kadar" demek istedim.
Ama nasıl çıkacaktım ?
Emeklemem lazımdı.
Kendimi o borudan emekleye emekleye çıkarken düşledim.
Tüm karizma gider, en iyisi biraz daha sabır dedim.
dırrr dırrr dırrr tıkk tak tık tak barrr barr..
Ağladım.
Evet ağladım.
Sinirden ağladım.
Doktorun ayak sesiyle irkildim.
Evet.
Evet bitmişti.
Yavaş yavaş çıktım aydınlığa.
gözyaşımı sildim.
Derin bir nefes aldım.