onca güzellik içinde boka saplanıp kalmanın ta kendisidir.
okulda ilk gün farklı bir heyecan kaplar insanın içini.beğenmediğin lise hayatı, öss maratonu filan hep geride kalmı$tır çünkü.annenin altın günlerinde anlatırken övüneceği bir mesleğe adım atmı$sındır.sanırsınki tüm zorluklar geride kaldı ve 4 yıl sonra ''mimar'' oluyorum...
dersler yine güç bela geçer gider de ya jüriler?hocaların öğrencilere çoğu zaman projesini anlatma $ansı dahi tanımadığı, adaletsizliğin/haksızlığın kol gezdiği kabuslar ba$lar çok geçmeden.o ya$ında onca ya$ıtının içinde itin götüne defalarca sokulur çekilirsin.''sizden mimar olmaz'',''senden adam olmaz'',''biz sana bunu mu öğrettik yani'',''sen mimarlık diye bunu mu anladın'' gibi tokatlar sıkça çarpar yüzüne.
her gün kırtasiyeye cebinde kalan son kuru$unu bile bayıldığın için yarı aç yarı tok geçi$tirirsin bütün öğünleri.
sikindirik bir yapma ağaca 2.5 tl bayılırsın sırf maket güzel görünsün diye.
ozolitçiler, kırtasiyeciler, maket malzemesi aldığın yerler emlak zengini olur sayende.
kesit, görünü$ tamamlayım demekten kalkıp du$ almaya bile vakit bulamazsın.
sevgilin maket kartonu kesmekten, pikafix kokusundan bunalıp seni terkeder gider.
okulda ba$lar daha piyasadaki rekabet.kimse diğerine fotokopi/proje filan vermez.