bugün

kabil

ucakla inerken gozunuze pencereden kerpic evler carpar. havaalanina sahip buyuk bir koye indiginizi dusunursunuz. icinizi bir huzun kaplar. havaalaninda ve havaalanindan sonra her yerde dua etmeye baslarsiniz o insanlar icin. disarida satilan etler, yikanmaya luzum bile gorulmemis iskembeler gozunuze carpar, her taraf ve her yer toz altindadir, cunku ruzgar yoktur ve sehirdeki hareketliligin kaldirdigi toz hic bir yere gitmemektedir, uzulursunuz ve hasta olursunuz, midenizden bagirsaklarinizdan vaz gecersiniz, bindiginiz taksideki adama turkis muzik? sen seviyor? ibrahim tatlises? dersiniz, Tarkan! cevabini alirsiniz, hala uzulursunuz, herneyse aradan birkac gun gecer, artik afganlarla ve pakistanlilarla ve ozbeklerle calismaya baslarsiniz, 10 da gelip, 3 te terkederler sizi, madeni rulman almaya gittiginiz esnaf! yerinden bile kalkmadan ayaginin ucuyla raftaki rulmani size isaret eder, artik uzulme bitmistir yavas yavas, isler degistirmistir artik bir daha hic eskiye donmemek uzere...