zihne ve beş duyu organına dayalı bir şekilde de oldukça iyi bir düzeyde algılanabilecek sorunsaldır. ilk olarak gazaliden fazlası ile etkilenmiş olan çevrelerde(ki bunlar sünni devlet doktrinini yansıtan kişilerdir) bu sorunsalı insanların iman düzeyine bağlarlar ve bunu da ayrıyeten zihin+duyularla kavranamaz derler. öte yandan allah'ı ya da artık hangi tanrıya* inanıyorsa onu gerçekten anlamış olan, onu hem zihninde hem de kalbinde kavrayan bir kişi gayet rahatça hallac-ı mansur gibi enel hak der. işte ikinci grup bunu pek önemsemez onu kavramışlardır çünkü. ilk grup ise böyle şeylerle uğraşır, her seferinde de aynı şeyleri tekrar ederek, insanın yaradanını bir türlü tam olarak kavrayamayacağını öne sürer, bu çağlar boyunca böyle süregelmiştir. her neyse, inançlarına güvenen insanlar için saçmadır bu tarz sorunlar, geçiniz aldırış etmeyiniz efendim.