bugün
- üstteki yazarın yaşını tahmin etmek20
- kadınlar olarak erkeklerle sevişmiyoruz17
- travestilerin genelde kürt olması12
- alex de souza8
- arkadaşlar bu alınır mı10
- bir erkekten duyulabilecek en güzel söz12
- karıya kıza doymuş erkek12
- sık sık aldığınız iltifatlar16
- anın görüntüsü19
- çok üzgünüm sözlük8
- insanlara olan inancınızı ne zaman kaybettiniz11
- icardi190523
- erkolar kapatılsın11
- ninja turtles lar nasıl para kazanıyor9
- mühendis erkeklerin genel özellikleri17
- maca sekiz11
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı14
- nervio12
- türklerin çok kolay devlet kurması17
- tc'yi atatürk değil ingiliz ve yahudiler kurmuştur31
- kötü gününde sevdiğine mi gidersin seni sevene mi14
- insan olmaya ceyrek kala13
- arda güler12
- etine dolgun kız8
- fatih terim9
- taktik verin16
- ona bir şey söyle10
- çocuğunuzu özel okulda okutur musunuz22
- gecenin şarkısı10
- icardi1905 adamdır12
- muharrem ince'nin diyanet kapatılsın mı anketi10
- türklerin ingilizce konuşamama nedenleri31
- her türk vatandaşına türkiye gezisi12
- en obez özelliğiniz11
- avrupanın zenginliğini hırsızlığa borçlu olması14
- sizi cuma saflarında göremedim sözlük10
- akp chp yakınlaşması15
- risale i nur21
- burda senin paran gecmez diyen delikanli kiz11
- en çok yaşamak istenilen şehir10
- beni özlediniz mi10
- selahattin demirtaş13
- temiz oje sürmek8
- allaha küfür etmek10
- türklerden adam çıkmaması17
- bir müslüman olarak filistin benim meselem değil36
- bir gün önce tanışılan kızın yazlığa davet etmesi14
- ruh varsa neden görünmüyor13
- uludağsözlük'ün ölmesi ve gömmeyi unutmaları10
- selahattin demirtaş'ın 42 yıl hapis cezası alması12
politik bilim kurgu roman, ütopya. ursula k. le guin tarafından 1974 yılında yazılmış.
mülksüzler'de anlatılan ütopya öyle kanıksanır ki, bu kanıksama gerçek dünyayı yadırgatır. gündelik olan garip gelmeye başlar. oysa mülksüzler bildiğin bilim kurgudur, farklı gezegenlerde yaşayan farklı insan toplumları, uzayda yolculuklar, vs. ütopya gerçek gibi gelmeye başlarken, yaşadığın dünyanın zemini ayaklarının altında kıpırdamaya başlar. romanı bir başyapıt yapan unsur, ütopya olmayan bir ütopyayı anlatıyor olması olabilir. özel mülkiyetin olmadığı, sahip olunanların toplumun kolektif malı olduğu bir düzeni*, mülksüzlerin toplumsal davranış alışkanlıkları ve anlayışları tamamlar.
aynı zamanda bir feminist olan yazar le guin, mülksüzler'de insan ilişkilerini öyle bir biçimde ortaya koyar ki, ütopyayı bir anarşist klişe olmaktan işte bu kadın-erkek, erkek-erkek, kadın-kadın, yetişkin-çocuk, zeki-ortalama, sakin-öfkeli, öfkeli-öfkeli vs. arası ilişkiler çıkarır. mülksüzler toplumunda toplumsal cinsiyet yoktur denilebilir. içimize kadar işlemiş kanıksadığımız her bir şeyi mülksüzler bir bir suratımıza çarpar.
--spoiler--
romanın ilk sayfalarında uzay gemisinin kaptanı olan bir insandan bahsedilir. bu, romanın ana karakterlerinden biri değildir. sadece ilk sayfalarda yer alır ve eğer bu kaptanla ilgili anlatılanı anlayamazsanız, kitabı bitirdiğinizde aklınızda kalanlar arasında yer almaz. kaptan, bildiğin kaptandır. bilmediğinse onun bir kadın olduğudur. birden fazla cümlede kaptanın erkek değil kadın olduğuna dair bariz ipuçları yer alıyor olmasına rağmen, kaptanın erkek olduğunu düşünür ve sayfaları okur gidersiniz. romanı ikinci kez okuduğunuzda kaptanın aslında kadın olduğunu farkettiğinizde anlarsınız bunun böyle olduğunu. ben böyle anladım.
--spoiler--
mülksüzler'de anlatılan ütopya öyle kanıksanır ki, bu kanıksama gerçek dünyayı yadırgatır. gündelik olan garip gelmeye başlar. oysa mülksüzler bildiğin bilim kurgudur, farklı gezegenlerde yaşayan farklı insan toplumları, uzayda yolculuklar, vs. ütopya gerçek gibi gelmeye başlarken, yaşadığın dünyanın zemini ayaklarının altında kıpırdamaya başlar. romanı bir başyapıt yapan unsur, ütopya olmayan bir ütopyayı anlatıyor olması olabilir. özel mülkiyetin olmadığı, sahip olunanların toplumun kolektif malı olduğu bir düzeni*, mülksüzlerin toplumsal davranış alışkanlıkları ve anlayışları tamamlar.
aynı zamanda bir feminist olan yazar le guin, mülksüzler'de insan ilişkilerini öyle bir biçimde ortaya koyar ki, ütopyayı bir anarşist klişe olmaktan işte bu kadın-erkek, erkek-erkek, kadın-kadın, yetişkin-çocuk, zeki-ortalama, sakin-öfkeli, öfkeli-öfkeli vs. arası ilişkiler çıkarır. mülksüzler toplumunda toplumsal cinsiyet yoktur denilebilir. içimize kadar işlemiş kanıksadığımız her bir şeyi mülksüzler bir bir suratımıza çarpar.
--spoiler--
romanın ilk sayfalarında uzay gemisinin kaptanı olan bir insandan bahsedilir. bu, romanın ana karakterlerinden biri değildir. sadece ilk sayfalarda yer alır ve eğer bu kaptanla ilgili anlatılanı anlayamazsanız, kitabı bitirdiğinizde aklınızda kalanlar arasında yer almaz. kaptan, bildiğin kaptandır. bilmediğinse onun bir kadın olduğudur. birden fazla cümlede kaptanın erkek değil kadın olduğuna dair bariz ipuçları yer alıyor olmasına rağmen, kaptanın erkek olduğunu düşünür ve sayfaları okur gidersiniz. romanı ikinci kez okuduğunuzda kaptanın aslında kadın olduğunu farkettiğinizde anlarsınız bunun böyle olduğunu. ben böyle anladım.
--spoiler--
güncel Önemli Başlıklar