bugün

sanki tek sıkıntı çekenin tekel işçisi olması

haklılık payı son derece fazla olan bir değerlendirme. ancak hemen, bir yurttaşın daha tekel işçilerine karşı olduğu sanılmasın. değerlendirmenin haklılığı tek sıkıntı çekenin tekel işçisi olmadığı gerçeğidir. ülkemizde tüm kamu, özel sektör işçileri, düşük seviye memurlar, küçük üreticiler, öğrenciler ve yoksul köylüler de benzer sıkıntılar çekmektedir. dahası tekel işçisinin yaşadığı 4-c lanetinin bir benzerini şeker, enerji ve ptt işçileri de yakında yaşayacaklardır. o nedenle tekel işçilerinin olası bir 4-c kazanımı- ki bunun anlamı 4-c'nin tamamen kaldırılması ve herkese kadrolu iş güvencesidir- diğer 4-c mağdurlarının da kazanımı olacaktır. dahası, 4-c benzeri yasalarla başı dertte olan üniversite asistanları, atanamayan öğretmenler, iş yeri özelleştirme tehditi ile karşı karşıya olan itfaiye, sağlık ve demiryolu işçileri de kazanacaktır. mücadelenin kazanımla sonlanması, diğer işçiler ve emekçiler için de emsal teşkil edecektir. o nedenle tekel işçisi kazanırsa, tüm halk kazanacaktır. bu noktada kendi sıkıntısını daha fazla görenlerin yapacağı tek şey; tıpkı tekel işçileri gibi güçlerini birleştirmek ve kararlı bir biçimde durmaktır. bunun dışında hem halinden sıkıntı edip, hem de ses çıkarmayanlar ne yazık ki yaşadıklarını kabullenmek zorundadır. seçim kendilerinin.