persepolis

entry156 galeri video1
    65.
  1. filmden;
    iki kadın oturuyor, kadınlardan birinin eşi girince diğeri başını örtüyor aniden, diğer kadın neden örtiyosun, kimin için örtüyorsun diye şideetle karşı çıkıyor!

    siyah-beyaz olan filmin birkaç renkli sahnesinden ilki marji’ nin avrupa’ ya giderken yolculukta başını açıp, sigarasını yaktığı sahne!
    ***

    baş karakter, şah rejiminde doğmuş, islam devriminde ergin olup, fransız nihilizmi ve viyana sokaklarında, esrar-alkol partilerinde iran’lı kimliğini saklamak için fahişeleşen, komünist bir ailenin kızı.

    avrupalı erkeklerin altında bekaret kaybetmeyi özgürlüğün işareti sanan marji nihayet yanlışını anlayarak, viyana sokaklarında birkaç ay homeless hayatı sürdükten sonra ülkesine dönmeye karar verir; film, frenkmeşrep içtimai hayatın getirilerine olan özlemi “azadlık” olarak gören fars toplumunun günümüz vaziyeti içinde son derece düşündürücü. şüphesiz ki devrimin uygulamada ciddi sıkıntıları var; ama filmin tam anlamı ile “oryantalist” teville yapıldığını da reddedemez kimse. fransız laisistlerinin perspektifi ile yapılmış eserin türk laikleri tarafından devrim nefreti içindeki iştahlı yorumlarına şaşmamalı.

    iran devriminin uygulamada ne kadar “islami” olduğu son derece tartışmaya açk bir bahis. ahlak, gözetim ve baskı hududunda tahsis edilecek bir öğreti değildir; ancak unutulmamalı ki bu denli, ehlileştirici ve pasifize edici yaklaşımlar san’at olmanın ötesinde propoganda kabilinde çalışmalardır.

    1979 devrimi sonrası, 1980-88 ırak-iran savaşı ile zuhur eden iran’ ı yalnızlaştırma uygulaması bugün inteaktif, görsel, sanal uygulamalarda daha etkili bir şekilde sürmektedir. saddam’ ın muhteris teyakkuzuna rağmen kanlı savaşta “devrim”e inat ırak’ ı destekleyen başta abd ve avrupa; sonrasında başlayan körfez savaşı ile geri dönüşü mümkün olmayan bir sürece girdiler. ve tabi ki yaşananların ağır faturasını doğu toplumları olarak bizler ödedik.

    anime’nin görselliği gerçekten harika idi, bu noktada hakkını teslim etmek gerek. olaylar ve tarz açısından bana “valtz with bashir” filmini anımsatmakta; fakat "beşir’le vals"de persepolis’ in tam aksine, sebra ve şetilla’daki israil güdümlü falanjist militanların, filistinli mültecileri katletmesini ağır şekilde eleştiren yahudi yapımı bir anime izlemiştik.

    ezcümle, persapolis, vicdan ve i’zandan uzak tipik bir batı yorumu!
    0 ...