Kadın olmak ; sadece güzel olmak demek değil, gördüğünde o güzelliğin içinde erkeğin kendi ruhunu bulabilmesini sağlayabilmektir.
Kadın olmak ; ipek saçlar, pembe topuklar, ince bel değil, bütün bunların içerisinde bir hanımefendi olabilmeyi başarabilmektir.
Kadın olmak ; güzellik takıntısı içerisinde olmak değil, o güzelliğe akılda katabilmektir.
Kadın olmak ; insanları elinin tersiyle itip kendisinden uzaklaştırmak değil, avuçlarını sımsıkı kavrayarak insana emin ellerde olduğu duygusunu verebilmektir.
Kadın olmak ; çok konuşarak beynini didiklemek değil, sıradan ve kabullenilebilir yaşamın ne olduğunu bilebilmektir.
Kadın olmak ; şatafat düşkünü olmak değil, sımsıcak bir öpücüğün bir tek taş yüzükten daha değerli olduğunu anlayabilmektir.
Kadın olmak ; doğum günleri, evlenme günleri ve bilumum ardı arkası kesilmeyen özel gün sendromlarında pahalı hediyeler istemek değil, sadeliğin içerisinde fark edilebilir olmaktır.
Kadın olmak ; duruşu, oturuşu ve yürüyüşü abartılı olmak demek değil, kendini süs bebeği gibi ortalara atıp başkalarıyla fingirdeşmemektir.
Kadın olmak ; komplekslerini güzelliğiyle örtmeye çalışmak değil, kendisini sevebilmektir.
Kadın olmak ; sadece koluna takıp gururla gezmesini bilmek değil, koynuna çekip şehvetle sevişmesini bilmektir.
Kadın olmak ; sadece ana olabilmek değil, çocuklarından saygı görmeyi, anaya babaya hürmet etmeyi de bilebilmektir.
Kadın olmak ; sevdiği insanı parayla pulla, kariyerle, güçle, kimin ne dediğiyle sınırlamak değil, sevdiği insanı sadece o olduğun için sevebilmektir.