bugün

moonlight sonata

zirveden önce beklentilerini karşılayamamaktan çok korkuyordum. tenimin tenine değdiğinde heyecandan düşüp bayılma ihtimalim aklıma geldikçe fenalaşıyor, 'yok ben yapamıycam' deyip zirve'den adımı silip silip duruyordum. ve o an gelip naçiz bedenim onunkine temas ettiğinde kalbimin nasıl çarptığını bildiğim hiçbir kelime ve kuracağım hiçbir cümle sizlere açıklayamaz.

zirve boyunca tüm o 'tatlı serseri'mtırak, hafif aşık, biraz düşünceli, çokça gaygısız imajı bir boşluğa attı beni. ikircikli gülüşlerinde kayboldum. sürmeli gözlerinde ve kilosu bir milyondan satılan hobi jöle sertliğindeki adonislerine dokundukça hayali uyarılmalara gark olup seri orgazmların birinden birine savruldum.

bu hayatta daha da ölsem sikimde bile olmaz. yakışıklı çılgın sedat, munlayt sonata'ya sizin huzurlarınızda evlenme teklif ediyorum. amsterdam'da hazır iş de var. (kenefirli ferhunde çöreği diye bir şey satacağız. kenefir ne bilmiyorum ama, ekşi'ye baktım böyle bişi yok diyo.)

neyse, dün geceki sevişmelerimiz daim olsun aşkım. (her şey çok güzeldi bu arada hınzır. çikolatalısından da al bi' dahakine. ;))))