bugün

lefter bartu de souza

kaynaklı bir başlığa, götünden sallamanın en güzel örneği bakınızı verdikten sonra; "ya hacı, o sitenin patronu gassaray kongre üyesiydi de, ondan şey ettim" , "sizden daha fazla puan alıyoruz avrupa liglerinde, ligde de ezmişiz, hepsi hüsnü terek yüzünden" gibisinden şeyler söyleyen yazar. (#6937539)

sevgili yavrum, takım sıralamalarında gördüğün puanlar, takımların avrupa liglerinde aldığı puanların 5'inci kuvveti alınıp, 500'le çarpılarak alınmıyor. her ne kadar o puanların etkisi olsa da, adamlar takımların aldıkları puanlarla nerelere geldiğine, kısacası icraatlarına bakıyorlar.

şimdi, o akıl sır erdiremediğin, galatasaray'ın fenerbahçe'nin üstünde nasıl olduğunu anlayamadığın liste(ler)de göz önüne alınan şeyleri göstereyim;

fenerbahçe:
görsel
galatasaray:
görsel

ama haklısın, yaptıkları çok yanlış bence. takımların puanlarını katlayıp katlayıp takım puanı hanesine eklemek varken, neden takımların aldığı kupalarla, geldikleri yerler göz önüne alınıyor ki?

avrupa'yı geçtim, ligde de galatasaray'ın üstünde olmaktan bahsetmişsin, okuduktan sonra kaba etim bile gülmeye tenezzül etmedi. fakat madem sidik yarıştırıyoruz, al sana ligimizde son yirmi yılın -şu galatasaray'ın ezildiği- icraat * listesi;

görsel

"bu herifin kaynak gösterdiği wikipedia'nın patronu jimmy wales'in, galatasaray spor kulübüyle bağlantısı olduğunu biliyor musunuz? adam zaten şu günlerde para dileniyor, tam bir gassaraylı valla." diyeceğini bildiğimden, şahsına özel ricamdan sonra, kendi el yazısıyla galatasaray'la bir bağlantısı olmadığını yazdığı bildirgeyi de buraya koyuyorum;

görsel

hakkın var, benim ne futbol bilgim seninki kadar, ne de senin gibi 220-230 civarlarında dolaşan bir iq'ya sahibim. ama;

katledilen koskoca bir maçın en sonunda, verilmeyen korner ve yine çalınmayan bir faul düdüğü sonrasında, maçta tuttuğu takımın gol atmasına içten içe sevinen bir hakemle birlikte, o zırlayan bebelerin, kaybedilen iki puana tepki gösterdiklerini biliyorum.

bir taraftarın söylemiyle koskoca bir taraftar kitlesinin lisanslı ürün kullanmadığına inanılmaması gerektiğini, "sadece benim gördüğüm kadarıyla" mor formaların bu sene 3 kez stoklarda bittiğini, ayrıca kombine satışı, borsa, ve lisanslı ürünlerden gelen parayla, bir takımın asla 50 milyon euro'luk transfer bütçesi çıkaramayacağını, çıkarsa bile bunun 17 milyonunun sikimsonik futbolcularla çarçur edilmemesi gerektiğini, edilse bile, parayı haydan * * bulmuş olmayan bir takımın biraz olsun giden paraya üzülmesi gerekirken, aynı transfer stratejisini devam ettirmemesi gerektiğini biliyorum.

1.5 yıl sonra gelen edit: son gelişen olaylardan sonra (bkz: aziz yıldırım ın şike suçundan tutuklanması), "hay"ı artık açabilirim. paranın sınav soruları çalmaktan, şikeden ve bilimum illegal işlerden gelmesinden bahsediyorum. daha emin olduğum şeyler de var, o pislikler ortaya çıkınca onları da yazacağım.

ulu taraftar forumu antu'nun, her kazanılan maçtan sonra; "nası siktik hobaleey" , her kaybedilen maçtan sonra da; "sokarım böyle hakemlere, federasyon istifa" temalı görseller sunduğunu, "elano galatasaray'a gelsin kadıköy'de götümü açarım" , "cristiano'yla da ben konuştum, o da fenere gelcekmiş ahuahuahau" gibisinden yorumlarla dolu olan, elano'nun galatasaray'a transferi başlığının, haldun üstünel'le elano'nun havalimanından inip, objektifler karşısında geçtikten saniyeler sonra silindiğini, tuttuğu ulu takımın ulu başkanının, sezon öncesinde 15 milyon euro peşin vermek istediği adamı *, yıl içinde itin götüne sokan taraftarla dolu olduğunu biliyorum.

son olarak bana verdiğin tavsiyede bahsi geçen 21. yüzyıl içinde takımımın; bir yıl içinde dünyanın en iyi ikinci, bir ay boyunca dünyanın en iyi birinci takımı olarak zirvelerde kaldığını, türk futbol tarihinin en büyük başarısına imza attığını, bahsi geçen kupayı namağlup alarak dünya'da hala tek olduğunu, dünyada ilk ve tek olan milenyum kupası'nı aldığını, müzesinde tek eksik olan kupayı almak için sahaya çıkan, inanılmaz motive olmuş dünya devi real madrid'i devirdiğini biliyorum.

ben bunları bildikten sonra, sayın lefter;

konuşsan ne yazaaar, konuşmasan ne yazar?