bugün

hz hüseyin

Hz. Hüseyin'in ismini Peygamber Efendimiz koydu. Hz. Hüseyin doğduğu zaman, Cebrail (a.s) gelip "Ya Muhammed! Rabbin sana selâm söylüyor. Oğluna, şu Harun'un oğlunun ismini koy diyor" dedi.

Peygamber Efendimiz "Ey Cebrail: Harun'un oğlunun ismi nedir?" diye sordu.

Cebrail (a.s) Şebir dedi.

Peygamberimiz "Benim dilim, Arapça:" buyurdu.

Cebrail (a.s) "Öyle ise, bunun Arapça karşılığı olan Hüseyin ismini koy" dedi

(Diyar bekrî, el-Hamîs, 1,471).

Hz. Hüseyin, Hicrî altmışbirinci yılın on Muharreminde şehid olmuştu. Şehid düştüğünde elliyedi yaşında idi.

Hz. Hüseyin, hiç bir hesap peşinde koşmadan kendisini Hakk'a adayan gerçek ve örnek müslüman tipini simgeler. Bir konuşmasında, "Olup bitenleri görüyorsunuz. Dünyanın rengi değişti; tümüyle faziletten yoksun hale geldi. Yalnızca her iyiliğin tortusu kaldı. Dikkat! Görmüyor musunuz? Hak ve doğru, yerin altına gönderildi. Bilerek batıl işler peşindeler. Kötü gidişi önleyecek kimse kalmadı. Zaman, her mü'minin Allah uğrunda hakkı savunma zamanıdır. Şehid olmak istiyorum. Zalimlerle bir arada yaşamak zulmün ta kendisidir." diyen Hüseyin'in eyleminden, şehadetinden alınması gereken dersi Mevlâna Ebu'l Kelâm şöyle dile getirir: "Hüseyin Allah'ın iradesini kendi kişisel seçimine; Hakk'a bağlılığı, hayat ve hayatın lükslerine duyulan sevgiye tercih etti. Yalnız, Hakk'ın aşığı olmakta yarar görerek hayatını ortaya koydu. Bu vakur olaydan çıkarılabilecek en değerli ders, Cihad ve Hak yolundan sabırlı, kararlı ve metin olmak gerektiğidir."

Bir gün Habib-i Kibriya (s.a.) Efendimiz Ümmü Seleme (r.anhâ) annemizin evinde iken Cebrâil aleyhisselâm geldi. Resûl-i Ekrem (s.a.) Efendimiz Ümmü Seleme annemize: Ya Ümmü Seleme! Kapida dur içeriye kimse girmesin, dedi. O sirada Efendimizin reyhani Hüseyin geldi ve birden içeri daldi, Rasûlullah (s.a.)in boynuna atildi. Efendimiz onu kucagina aldi, öptü ve sevdi. Cebrâil aleyhisselâm: Onu çok mu seviyorsun? dedi. Efendimiz de: Evet!; dedi. Bunun üzerine Cebrâil (a.s.): iyi ama, ümmetin onu öldürecektir! dedi. Efendimiz hayretle: Demek onu öldürecek olanlar mü minler!.. dedi. Cebrâil (a.s.): Evet! istersen onun öldürülecegi yeri sana göstereyim,dedi ve gösterdi. Oradan bir avuç kizil toprak alip getirdi. Efendimiz o topragi aldi ve kokladi da: Bu toprak gam ve belâ kokuyor, buyurdu. Daha sonra topragi Ümmü Seleme (r.anhâ) annemize emânet olarak verdi ve: Ey Ümmü Seleme! Bu, torunum Hüseyin in öldürülecegi yerin topragidir. Ne zaman kan haline gelirse o vakit bil ki Hüseyin öldürülmüstür,buyurarak ileride olacak hadiselere isaret etti.

edit:lebejola'dan gelen uyarı notu.
Hz. Harun un ve Hz. alinin oğullarının adları
Şebba = Hasan
Şebib = Hüseyin
Müşebbib = Müheysin ( Muhsin )