bugün

yılmaz özdil

16 eylül 2006'da sabah gazetesinde ki yazısıyla yine beni benden etmiş yazar.

Plüton...

Yolunuz Dalaman'a düşerse, Tarım işletmeleri Genel Müdürlüğü'ne bir uğrayın
lütfen...
Orada bir bina var.
Gar binası.
Pencereleri gişe...
Ama tren mren yok.
En yakın tren yolu, kilometrelerce uzakta.

Çünkü, Mısır Hıdivi Abbas Hilmi Paşa, ava çok meraklıymış... Dalaman, o
zamanlar ideal av yeri... Tapusu da, o zamanlar Paşa'nın.
iki tane bina ısmarlamış 1903 yılında...
Demiş ki, "Dalaman'a Av Köşkü yapın, iskenderiye'ye de Gar Binası..."
Yapmış arkadaşlar.
Ama planları karıştırarak...
Gar'ı Dalaman'a.
Av Köşkü'nü iskenderiye'ye dikmişler.
Tren yoluna Köşk'ü oturtmuşlar...
Geyiklerin arasına Gar'ı.

Gülüyorsunuz ama... Bu işi yapan arkadaşların torunları, yıllardır
istanbul'da faaliyette.

Olimpiyat yok, stadı var.
Stad var, yolu yok.

Üstelik, belki de işin en matrak tarafı...
Stadın bulunduğu kuş uçmaz kervan geçmez, mezraya benzeyen yerin adı,
Altınşehir.

Ve, diyor ki Başkan...
"42 ay sonra metro gelecek."
Bizim Hakan, jübile yapıp, Hac'ca bile gitmiş olur 42 ay sonra... Kim öle,
kim kala... Ama benim takıldığım, zaman değil, "sıfat..."
Çünkü benim bildiğim metro, alttan gider.
Üstten gidene, neden metro deniyor?
Üstten giden metroysa eğer...
O zaman bizim Haydarpaşa'dan Adana'ya kadar metromuz var.

Bakın, üstten giden trene "metro" diyen Başkan, istanbul'un her yerine tünel
kazdırıyor.
Neden?
Otomobiller alttan gitsin diye...
Siz dünyanın başka bir yerinde gördünüz mü, metroyu yukarı çıkarıp,
otomobilleri aşağı sokan bir Başkan?
istanbul'da var.
Zaten onun için, istanbul'daki metrocuları alıp, THY'nin başına koydular.
Uçaklar üstten gidiyor diye.

Neyse... Say say bitmez bu işler.
Mesela, istanbul'dan çıkan şehirlerarası otobüslerin yüzde 99.9'u Anadolu'ya
gider...
Otogar nerede?
Avrupa'da.
Başka?
Bütün fabrikalar Anadolu'da.
Bu fabrikaların mallarını önce Anadolu'dan alıp, sonra tekrar Anadolu'ya
dağıtan Toptancı Çarşıları nerede?
Avrupa'da.
E sıkışır tabii trafik. Sağ kulağını, sol elinle tutmaya çalışırsan, olacağı
bu.

Uzattım, biliyorum..
Ama bu kadar basit işleri, bu kadar karmaşık hale getirmeyi başaran
zihniyeti anlatabilmek için, Dalaman'dan iskenderiye'ye, 1903'ten 2006'ya,
yeraltından gökyüzüne, Anadolu'dan Avrupa'ya gitmem gerekiyordu.
Daha kısa anlatamadım.
Hadi, oldu olacak, Plüton'a da gideyim...

Malum, geçenlerde bilimadamları toplandı ve açıkladı...
Ey dünyalılar!
Evet.
Hani güneş sistemindeki 9 gezegenden biri olarak bildiğiniz, Plüton var
ya...
Evet.
Sizi yemişler... Gezegen değilmiş o.

Eminim böyle olacak...
O "bilim" bir gün bu ülkeye de gelecek...
Diyecek ki...
Ey istanbullular!
Evet.
Hani istanbul'u 50 yıldır yöneten ve sizin çok başarılı bulduğunuz belediye
başkanları, valiler falan var ya...
Evet.
Onlar muhtemelen Plütonlu.

http://www.sabah.com.tr/2006/09/16/ozdil.html

(bkz: severek okuyoruz)