--spoiler--
iBN-i SiNA aşkı, insanın karşı cinsten birinin yüz çizgilerini, el-kol devinimlerini ve davranışlarını durup durup düşünmekten doğan sürekli bir hüznün düşüncesi olarak tanımlıyordu: bir hastalık olarak doğmuyordu ama doyurulmazsa bir saplantıya dönüşüyordu... sonunda göz kapakları durmadan seğirir, soluk düzensizleşir, hasta bir güler bir ağlar, nabzı hızlanırdı. ibn-i sina, bir insanın sevdalı olup olmadığını anlamak için daha önce Galen in önerdiği bir yöntem salık veriyordu: hastanın bileğini tutun ve karşı cinsten bir çok ad sayın; sonunda hangi adın nabzı hızlandırdığını bulursunuz.
--spoiler--