taahhüt eden kişi manasındadır. oldukça zor bir meslektir, öyle böyle değil harbiden zordur eğer adam gibi usülüne uygun bina yapmak istiyorsanız.
önce arsa için anlaşılır daha sonra o arsaya yapılacak bina için plan yaptırmak gerekir, sonra o plana belediyenin ruhsat vermesi gerekir. eğer arsada ev varsa onun yıkılıp harfiyatın alınması gerekir sonra duvar ustaları ile anlaşılır ve temel için demir örme başlar. beton atma da bir derttir, her betonda polis tayfasına benzin parası vermek şart gibi bişeydir mesela. ruhsat için belediyeye rüşvet vermeseniz bile zaten resmi olarak baya bi para alırlar.
bu arada depremden sonra gelen yapı denetim uygulaması da maddi açıdan tuzlu olsa da güvenlik açısından oldukça güzel olmuştur.
nerede kalmıştık? ha, kaba inşaat bitti diyelim daha sonra sıvası, şap atılması, elektrik, su ve doğalgaz hatları, fayans/kalebodur, kartonpiyer, kapı/pencere, boya vs yapılması gerek. bunların her biri için ayrı kişilerle çalışılır ve başında durulmazsa da kimse işini doğru düzgün yapmaz. gerçekten yapmazlar ama. bu yüzden dandik olur sorumsuz müteahhit in daireleri. o kadar kişi ile uğraşmak da ömürden ömür yer zaten.
bir de kat karşılığı arsa sahibi ile anlaşılmışsa, arsa sahibinin afra tafrası ve bitmeyen istekleri derdi artırır.
hadi bitti diyelim satmak da ayrı bir mesele. aynı özellikteki daireler için istanbulun farklı muhitlerinde çok farklı fiyatlar ortaya çıkar mesela.
işini doğru düzgün yapan bi insan ise oldukça yorulur bu müteahhit demeye çalışıyorum kardeşlerim.