bugün

on an island

Albümün yakaladığı en büyük başarılardan biri eski pink floyd albümlerinde olduğu gibi sevilen şarkıların hep o bilindik çıkış şarkıları olmaması olsa gerek. Şöyle ki, örneğin; dark side of the moon 'da bir kişi us and them 'i daha çok severken diğer bir kişi money'i daha çok sevebiliyordu.

Benzer bir durumun dinlemesi için on an island albümünü verdiğim bir dostum ile benim aramda ortaya çıktığını görmek mutluluk vericiydi. Neyse albümü bir hafta sonrasında aldığımda 5-10 dakika konuştuk nasıl buldun hesabı. Öncelikle '' birkaç kere dinlenip sıkınılcak bir albüm değil, çok güzeldi'' dedi. Sonra en çok sevdiğin şarkı hangisiydi diye sordum. '' red sky at night' özellikle inanılmazdı.' dedi. Sonra '' albümünde genelde en az beğenilen şarkısı, ben de where we start 'ı daha çok seviyorum.'' falan gibi birşeyler söyledim. Tabi ki bu lafı duyunca da korkunç şaşırdı.

Netice olarak, kişiden kişiye daha farklı şarkılara yoğunlaşılmasını sağlayabilen, çok farklı tatlara sahip olan, çok güçlü ve dostumun dediği gibi 'birkaç kere dinlenip sıkınılcak bir albüm olmayan' bir albüm.

not: Albümü dinlettiğim dostum, pink floyd'u böyle konsept albüm tadında çok takip etmiş biri değil. Hatta sadece ilk akla gelen birkaç şarkısını bilen biri. Bu yüzden bu albümü böyle beğenmesi beni çok şaşırttı ve epey gururlandırdı. Galiba bu da david gilmour 'un ve pink floyd'un mirasının sırrı olsa gerek.