akp'nin derdi doğan'ın vergilerini ödememesi, usülsüzlük vb değildir. mesele maliye sopasıyla hürriyet'i sabah'a benzetmek, sabah gibi yapmaktır. yoksa 2006'nın 2007'nin vergi açığını (ya da kaçırılmasını) anca 2009'da mı farkettiler ? eğer maliyemiz bu hızla çalışıyorsa yazık. tabii ki şimdi farkedilmedi, görmezlikten gelindi. çünkü şimdilik doğan grubu gazeteleri bazı yazarları hariç akp'ye muhalefet etmemekte, hatta desteklemekteydi. sorun yoktu yani.
ta ki hilton meselesine kadar. aralar açıldı ama asıl kopma 2009 yerel seçimlerinden sonra oldu. bu da bir nevi akp'nin intikamı.
nedense akp'nin bunca yıldır vergi kaçırılmasına göz yumup, unutup(!), görmezlikten gelmesi sorgulanmıyor. neden o zaman değil de şimdi bu konunun üzerine gidiyorsun denilmiyor. hatta neden sadece doğa grubu, neden başkaları da sorgulanmıyor denilmiyor. aradan neredeyse 4 sene geçmiş, akp bunu yeni fark ediyor. denizlerdeki, yerin dibindeki silahları bulan akp, burnunun dibindeki (hem de kayıtlarda sabit olmasına rağmen) vegi borcunu anca 4 sene sonra bulabiliyor. ne ilginç.
ortalıkta tasfiye listeleri dolaşacak, bir gazeteci açık açık tasfiye edilecekler yazıları yazacak, ve sonra bu olay patlak verecek ve biz de bunu normal bir vergi kaçırma suçu olarak göreceğiz. ne kadar da dangalak yaşıyor bu ülkede.
ikinci husus doğan grubu çok büyümüşmüş, istediği gibi at koşturuyormuş, medyada tekelleşmişmiş. oysa ki doğan grubu asıl büyümesini kim ne derse desin akp zamanında yapmıştır. uzanlar, ciner grubu, çukurova grubu akp tarafından tasfiye edilerek. medya tekelleşmesi varsa sorumlusu akp'dir. uzan'dan ondan bundan kalanları doğan grubu toplarken, akp bunu görmedi mi (gerçi ihalaye girerek hukuka uygun olarak aldılar)?
üçüncü husus, doğan grubu'nun bu durumu ab'ye taşıması. International Press Institute (IPI)'ye şikayet etmeleri, bazı basın kuruluşlarının da (bild falan) olayı dillendirmesi. ab raporuna sokmaya çalışıyorlar, ab'ye şikeyet ediyorlar demeleri.
bunu söyleyen aklı evveller, akp'nin sürekli kendi ülkesini ab'ye, abd'ye şikayet ettiklerinin farkında değiller galiba. akp'nin kapatılması davası sürecinde brüksel'de salya sümük ağlayan, yalvaran, bu işe bir el atın diyen (ve bunu da başaran) ampul iktidarı değildi sanki. bild'in meseleye karışmasına kızanlar, zaman'ın yorum sayfasında, yabancı gazetelerin konu hakkında yalan dolan atıp tutan haber ve yazılarını, uzman(!) görüşlerini günlerce sayfa sayfa yayınlarını görmediler demek ki. tabii sadece zaman değil, yandaş medyanın tümü. today's zaman da dahil olmak üzere. kaldı ki bild ve yabancı basın haksızlığa karşı çıkarken, akp basını yargıya müdahale ediyordu.
doğan grubu ülkeyi dışarıya şikayet ediyormuş. ali babacan dış işleri bakanı iken " sadece hristiyanlar değil, müslümanlar olarak biz de baskı altındayız, eziliyoruz " lafını ablilere söylerken şikayet etmiyordu sanki. türkiye'de askeri vesayet var, ordu şöyle ordu böyle, yargı kurumsallaştı vb. diye yıllarca brüksel kapılarını aşındırıp, kendi ülkesini kötüleyip ve bunları ab raporlarına sokmaya çalışmaları da cabası.
dördüncü husus, emekli defterdarların, hesap uzmanlarının vb. konu hakkında söz bildirmeleri. acaba kimler konuşacaktı merak ediyorum. maden mühendisleri mi, jinekologlar mı, kamyon şoförleri mi ?
oysa ki hem akp'yi kapatma davasında hem de ergenekon dalgalarında bilen bilmeyen herkes gazete köşelerinde atıp tutuyordu. piyasada, konunun uzmanı olan olmayan ne kadar akp yalaması varsa hepsi sıraya girmişti. hatta zaman gazetesi işi abartıp, italya'daki ergenekon(!) benzeri örgütü bitiren hakimi, taa kalkıp oralara gidip arayıp bulmuş, röportajını ise günlerce yayınlamıştı. gerçi kapatma davasında da mahkeme onları siklememişti ama olsun.
beşinci husus, siyasi duruşu, ideolojileri uğruna doğan'ı savunmak meselesi. bazıları bu konuda ne kadar da acziyet içindeler. mesele hala anlaşılmamış. söylenmek istenen hükümetin maliye sopasıyla milleti adam etmeye kalkmasının, kendi dümen suyunda gitmedi diye ayak altından kaldırmaya çalışmasının yanlış olduğudur. haksızlığa karşı çıkmaktır. bu, bu duruma karşı çıkanların vergi kaçırmayı onayladığı anlamına gelmez. doğan grubu'nu aklamaya çalışmak değildir. ayrıca bunun ideoloji ile ne alakası var, o da ayrı konu. aslında olayı ideoloji, siyasal görüş durumuna getirenler, akp'nin gözü kapalı savunucularıdır. basında da böyle burda da.
asıl yanlış olan, düşünmeden, tartmadan yandaş medyadaki yarımakıllıların ağzına bakıp, onların dediklerini burda bıy bıy bıy tekrarlamaktır.