bugün

her şey galileo ile başladı

sene.. 1614-1615. (o aralar yani) nerden düştüyse artık "dünya yuvarlaktır ve döner" gibi abidik gubidik bi' tespiti dünyaya sundu galileo. tahminim teleskopla bakarken ay'dan biri ayna tuttu, bu da ordan gördü. başka mantıklı bi' açıklama bulamadım. neyse; kilise bunu "saf dışı bırakalım, zindana atalım" diyene kadar bu düşünce akımı oraya buraya yayıldı..

aylar geçti yıllar geçti.. sene oldu 1461 falan. küçük kristof daha 10 yaşlarında. galileo'nun bu sapıksal düşüncesini babası, kristof'a "tez vakitte uyu da annenle işimiz var daha" mentalitesiyle bi' masal gibi anlatıverdi. lan abazan dango, ufacık çocuğa anlatılır mı hiç böyle idol konular!!

kristof benimsedi, bağrına bastı bu yuvarlaklığı. seneler seneler uğraştı ve deli manyak bi' gemi yaptı. şimdiki lizbon açıklarından kraliyet gemilerinin de desteğiyle tarihin en büyük ve dünya için en şanssız keşifini yapmak için yola çıktı.

sene 1492 falan.. "kara kara" diye bağırmaya başladı bizim kolobm. ve işte, amerika keşfedilmişti. aslında başta hindistan sandılar ama sonrada "yok yok, hindistan'da bu kadar obez olmaz" deyip durumu çakızladılar..

aylar birbirini kovalıyor, yıllar daldan dala geziniyorudu. bu zaman içinde koloniler falan kuruldu. altın rezervleri dünyada ünlendi. sonra avrupa'dan, uzak doğu'dan, afrika'dan göçler oldu bu altın madenine..

ve 21. yüzyıl.. koloniler oldu eyalet. siyahlar oldu kalleş. silahlar oldu kardeş. amerika!! dünyanın üstüne çöken gri, sisli bi' kabus..

demem o ki; başımıza ne geldiyse hepsi galileo yüzündendir. yavşak herif..

ekiniz: aslı o ay'dan ayna tutan şerefsizi de unutmamak lazım. hibineeğğ..