12 angry men

entry370 galeri
    32.
  1. "yahu bu kadar da iyi film yapılmaz ki" der insan bu filmi görünce. tahmin edilebilir sonlara ancak bu kadar güzel erişilebilir, bu sebeple sonuca değil sürece dayalı film. herkesin izlemesi gereken bir başyapıt, önyargılar ve çeşitli insan davranışları üzerine muhteşem bir tespit. söz konusu olay tek mekanda geçer, müzik yoktur. 12 amcanın tartışmaları, tavırları, atarlanmaları, mimikleri, jestleri öylesine detaylıdır; konu öylesine sürükleyicidir ki insan kendini alamadan izler.

    --spoiler--
    film bir mahkemede 12 jüri üyesinin verecekleri kararla, cinayet suçunu işlediği delillere bakınca gün gibi ortada olan bir çocuğu ölüme gönderme/göndermeme hikayesidir. söz konusu çocuğun babasını sustalı bıçakla öldürdüğü iddia edilir. kanıtlar ise bir kenar mahallede konumlanmış cinayet mahalinin alt katındaki yaşlı bir adamın, çocuğun babasına "seni öldüreceğim" diye bağırmasını duyduğunu ileri sürerek tanıklık etmesi, gene cinayet mahalinin karşısında oturan bir kadının cinayet vaktinde aradan bir banliyö geçerkene, banliyö penceresinden cinayete şahit olmasıdır. 12 jüriden yalnızca biri cinayetin gerçekten işlendiğinden emin olamaz, kanıtları birer birer çürütür, insanları birer birer ikna eder. ancak bu öyle bir ikna ediştir ki, her türlü tartışma durumuna şahit oluruz. çekimserler vardır, kalıplaşmış düşünceler, kenar mahallelere dair önyargılar, kendi düşüncesine destek buldukça zafer kazandığını düşünen duygusal insanlar, hayatlarına belki hiçbir etkisi olmayacak bir tartışmayı hayat memat meselesi haline getirenler, ufacık detaylara dikkat ediyor olmanın bir insanın hayatını kurtarabilecek olması...

    bir insanın hayatına son vermekte etkili olacak kocaman bir kararı verirken bile bazı jüriler "bitse de gitsek","vaktimi burda harcamak istemiyorum" gibi sözler sarf ederler. ancak harcadıkları birkaç saat bir çocuğun yıllarını kurtarmıştır belki de, umursamazlıkları yüzümüze çarpar 12 angry men.

    insanlardan bir şey öğrenemeyeceğini düşünerek, birileri konuşurken öksürüp tıksıran, kalkıp giden 10 numaralı jürinin "bu kenar mahalle çocukları nasıldır bilirim" tarzı buram buram önyargı kokan konuşması esnasında herkes masadan kalktığında neye uğradığını şaşırır adam. aynı şekilde birçok yerde ağızlarından çıkan söze dikkat etmeyen jüriler laflarını birer birer yerler.

    jüri üyeleri birbirlerini hiç tanımamış olsalar da, bu tartışmanın içinde herkes birbirinin ne olduğunu görür. ikna olunca fikir değiştirten adalet duygusu da vardır insanlarda, ikna olmak istemeyen sabit fikirliler de. sabit fikirli olmasak belki ne çok şey kazanırız şu hayatta.

    mahkeme çıkışında herkes dağılırken, 9 numaralı detaycı jüri amca, belki de birlikte verdikleri güzel karar sayesinde tanımış olduğu 8 numaralı jüri ile tanışır. "tanıştığımıza memnun oldum" sözünün anlam kazandığı bir sahnedir bu.

    bir de herkes düşündüğü şeylere kendi yaşantılarından, gördüklerinden örnekler verir. ne çok ortak yönleri vardır insanlarıni, ne de olsa herkes tecrübeleriyle bilir hayatı.

    --spoiler--
    **
    3 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük