Bu başlıkta, Kur-an'ı Kerime vakıf olmamanın, insanı nasıl da soytarı edişine şahit oluyoruz.
Kur-an'ın hatalı tercümeleriyle yola çıkanın nasıl da zavallılaştığını görüyoruz.
Cevap vermeye bile değmez! Sadece birkaç farklı bakış açısını yansıtsak yeter!
Farklı bir bakış açısı:
islamiyet'in ortaya çıkışından beri gayri-müslim kesimler tarafından dönem dönem ısıtılarak ortaya konan bir iddaa. diyelim ki gerçekten de böyle bir şey söz konusu, yani kuran hz muhammed'in kendi kendine yazdığı bir kitap. o halde şunlar akla geliyor;
* hz muhammed müthiş zekası olan, tevrat ve incil'i iyi özümsemiş, gerekli çalışmaların ardından bu iki kitabın tahrif edildiği gerçeğine insanların bir çoğunu inandırarak bu iki kitabın devamı niteliğinde bir kitap yazabilecek kadar üstün beceriye sahiptir.
* hz muhammed dünya'nın gelmiş geçmiş en büyük şairidir ve en uzun şiirlerden birisini yazmıştır.
* hz muhammed derin bir tarih bilgisine sahiptir. firavun dönemi, isa mesih'in yaşadıkları ve çarmıha geriliş olayı, diğer peygamberlerin yaşadıkları dönemler ve en önemlisi adem ve havva'dan itibaren yaşanmış tüm önemli olaylara vakıf birisidir. tüm bu bilgileri 40 yaşına kadar bir kaç üniversite bitirip öğrenmiş olması muhtemeldir.
* hz muhammed semavi inanç sistemlerinin önemini kavramış ve ortaya çıktığı yer olan ortadoğu'da yaşayan biri olarak putperest kureyş kabilesi'nin elinden mekke gibi önemli bir ticaret merkezini alarak müthiş bir iş başarmıştır.
* hz muhammed dünya tarihinin gelmiş geçmiş en büyük kurgucusu ve senaristidir. ayrıca fizik, kimya, biyoloji falan her bilimde bir numaradır. cebelitarık boğazı'nın oralardaki birbirine karışmayan tatlı ve tuzlu sudan tutun da dünya'nın nasıl oluştuğuna kadar her sırra vakıftır.
e peki bütün bunlar böyleyse bile, gel de o zaman bu şahsın peygamber olsa da olmasa da önemsiz bir şahıs olduğuna inan. gene mükemmel gene süper, gene kusursuz. *