yaklaşık on gün önce, canımın felaket derecede sıkkın olduğu bir gündü. iğrenç bir gün geçirmiştim ve önüme çıkan neredeyse her mahlukata sövebilme potansiyelim vardı. hatta hayatımda ilk defa msn iletime (aq :@) yazmıştım. herkes hayırdır diye soruyor ben de yok bişey diyordum ve bu itiraf edeyim ki hoşuma gidiyordu. sebebi çok mühim değil, işle ilgili çok fena halde sıkmışlardı canımı. ve o gün gerçekten de içmeden sarhoş gibi olunabildiğini farketmiştim.
boktan gün, gece falan derken sevgilim sakinleştirmeye çalışıyordu beni sağolsun. kütahya'da bir internet cafe'de geçirmiştim akşamı. kütahya'yı bilenler bilirler, tam çarşının merkezinde, vazonun orda bir gözlemeci vardır. sanırım sabaha kadar açık oluyor, çok emin değilim. neyse bu gözlemeciden gözleme alım şekli şöyledir; önce yan tarafta kasaya ne tür gözleme istediğini söylersin. örneğin patatesli deyince turuncu plastik bir kutu verirler, okey taşına benzer. işte peynirli olunca beyaz, ıspanaklı olunca yeşil falan veriyorlar. sonra bu taşı yan tarafta gözleme yapan adama verirsin, o da yaklaşık beş dakika sonra "patatesli kimindi?" diye bağırır, sen de gider alırsın. bu gözlemecide çok sıra oluyor o saatlerde bir de, onu da belirtmeden geçmeyeyim.
neyse internet cafeden çıktım, kız arkadaşımla yolda telefonla konuşuyordum. bu sırada acıktığımı farkettim ve "aşkım ben acıktım yaa" diye bir cümle sarfettiğimi hatırlıyorum. o da birşeyler ye o zaman dedi haliyle. saat gece 12 civarıydı ve gözlemecinin önüne gelmiştim, aa gözleme yiyeyim ya dedim, telefon da hala kulağımda. gittim kasaya ve her zamanki gibi, en sevdiğim patatesli gözlemeden istedim. turuncu kutuyu aldım ve adama verdim, başladım beklemeye. önümdeki kalabalık en az 10 dakika bekletecek kadar beni çoktu. sonra beklerken birden aklıma gündüz yaşadığım boktan şeyler geldi. o an iştahım kaçtı işte, bir de kalabalık canımı sıktı. sonra birden, hızla ordan uzaklaşmaya karar verdim ve yürürken kız arkadaşıma şöyle dedim, "ne yaptım ben biliyor musun? markayı adama verdim ama yemekten vazgeçtim, gidiyorum şimdi..."
yaklaşık on dakika sonra gözlemeci adam kalabalığa şöyle seslenmiş olmalı, "bir patatesli hazır, kimindi?"
sonra bir daha, "bir patatesli hazır, kimindi?" ve bir daha "bir patatesli kimindi?"
o kalabalığın kendini nasıl sorgulayabildiğini de hayal edebiliyorum. belki bir panik havası çökmüştür ortama, neden olmasın? bunu düşünmekten acayip zevk duymuştum ve hatta sinirimi bile azaltmıştı biraz.
orada, dakikalarca beni anons eden gözlemeciden de burada sözlük aracılığıyla özür diliyorum, seslendiğin o kişi bendim. kusura bakma bilader, canım çok sıkkındı o gün, böyle küçük bir meşgaleyle eğlendirdim zihnimi. bir dahaki sefere 2 tane alıcam patatesli gözlemenden, söz