bugün

kadın erkek eşitsizliği

Mevlana, bu konuyu şu şekilde özetlemiştir. (mevlanadan düşündüren sözler, sf: 138-139)

''insanlar için süslü kılındı (Al-i imran 14). ayetinin hükmünce Allah'ın insanlar için süslediği kadından nasıl kaçılabilir? Allah; kadını erkeklere munis olarak yarattı. O halde Adem nasıl olur da Havva'dan ayrılabilir.

Erkek yiğitlikte Zaloğlu Rüstem bile olsa, cesarette Hz. Hamza'dan bile ileri geçse yine hükmetme hususunda karısının esiridir. Alemi güzel, tatlı sözleri ile mest eden, kendine bağlayan Hz Muhammed bile ''Ey Hümeyra (Pembe yanaklı, Aişe) benimle konuş!'' derdi.

Zahiren su, ateşten üstündür (ateş üstüne dökülürse suyu söndürür); fakat su bir kaba konunca ateş onun fıkır fıkır kaynatır. ikisinin arasında bir tencere, bir çömlek oldu mu ateş o suyu yok eder, buhar haline getirir. Görünüşte su nasıl ateşten üstün ise , sende kadından üstünsün; fakat hakikatte ona mağlupsun. Ona yenilmişsin, ona muhtaçsın, onsuz yapamazsın,onu istemektesin, onu sevmektesin.

Böyle bis hassa ancak Ademoğlundadır. Çünkü insanda muhabbet vardır. Hayvanın muhabberi azdır ve bu onun nakıs olmasından ileri gelmiştir.

Hz. Peygamber buyurdular ki: '' Kadınlar; akıllı kişilere, gönül ehli olanlara fazlasıyla galip olurlar. AFakat cahiller, kaba kişiler kadınlara galebe ederler'' Çünkü onlar kadınlara sert ve kaba muameleli olurlar. Böyle kişlerde acıma, lütfetme, sevme azdır. Çünkü tabiatlarında, yaradılışlarında hayvanlık üstünüdür.

Sevgi ve acıma hissi, insanlık vasfıdır; hiddet ve şehvet ise hayvanlık vasfıdır. Kadın, sadece sevgili değildir, Hakk'ın nurudur. Sanki o yaratılmış değildir. doğurgandır, yaratıcıdır !...''