bugün

herkes için adalet

herkes için adalet!

sana mesela! bağıracak kadar kırılmışken, sesini kısıp devam ederken hayata; senin için adalet dileyebilirim.

sonra emekli sayıştaycı komşum da adaleti hak ediyor bence. 7 yıldır yalnız yaşıyor. eşini kaybedeli 7 yıl oldu. bi kaç bayramı ankarada geçirdim ailemden uzak ve çocuklarını göremedim bayram sabahları. kendi şehrinde, benden daha yabancıydı bayrama. ona da adelet talep ediyorum o halde.

küçük bir kıza da en az diğerleri kadar adalet dilemek geliyor içimden. annesi gözünün önünde eriyor, göğsü alınıyor, saçları dökülüyor. ona adalet diye kendimi teslim edesim var, ama ben o kadar değerli değilim galiba.

biraz da kendime adalet istesem? huzuru kavuşsam, mutluluğu aramasam, artık beklemesem..

savaşa, teknolojiye, adaleti dağıtan kravatlı adamlara, kalabalığa yuvarlayıp yalnız bırakan düzene, kömür kokusuna, üstümüze sinen ötekileştirmeye.. adaletin kılıcını kuşanıp karşılarına çıksak. olmadı galiba!

saçma sapan cümlelerimi mantıklı bişeyle bitireyim. bitireyim ki biraz toparlayayım:

adalet mülkün temelidir.