Mustafa Kemal Paşa, söz konusu "Birinci Meclis"teki muhaliflerinden hoşlanmadığı için Nisan 1923'te yapılan seçimlerle oluşacak "ikinci Meclis"e kendine yakın isimleri yerleştirmek için kolları sıvadı.
Kurtuluş Savaşı'nın Mustafa Kemal'den sonraki ikinci büyük kahramanı olan Kazım Karabekir Paşa, bu eğilime karşı çıkacak ve sebebini de şöyle açıklayacaktı:
"Gazi, 'ben muhalif istemiyorum' diyerek, kendisine kavlen ve tahriren en çok sadakat gösterenleri namzet gösteriyordu. Ben de böyle emre uyan bir meclisle, dünyaya hakim itilaf devletlerinin emniyetini kazanamayacağımızı ve dahilde de hürriyet mefhumunu kaldıracağımızı ve belki daha şiddetli bir muhalefete yol açılacağını söyleyerek [seçim komitesinden ayrıldım]."
Parti kurucuları, "inkılapların hepsine taraftar olmakla beraber, bunların herhangi bir şahsa veya zümreye imtiyaz vermek için değil, bütün memlekete ve halkımıza mal edilmek" için yapılması gerektiğini savunuyorlardı.
Bugünden geriye bakınca ne kadar ileri görüşlü oldukları ortaya çıkıyor.