batının kendi kimliğini bulabilmesi için doğuyu ötekileştirmesidir. jacques derrida'ya göre bir şey yalnızca kendi karşıtı ile vardır yani beyaz olmadan siyahın ne olduğunu, kadın olmadan erkeğin ne olduğunu bilemeyiz. bu sebepten batı kültürü de ne olmadığını anlamaya çalışarak ne olduğunu belirleme çabası içine girmiş ve oryantalizm kavramını geliştirmiştir. oryantalizmin babası olarak bilinen edward said, oryantalist değil, oryantalizmi inceleyen bir düşünürdür, batının doğuyu neden böylesine vahşi, cahil ve aciz gördüğünü düşünür durur. ve sonunda yine derrida'nın "there is nothing out of the text" * düşüncesine bağlı kalarak zaten batı kültüründe doğup büyümüş ve batı otoritesi altında yaşamış kişilerin doğal olarak içinde bulundukları kültürden etkileneceklerini ve bu sebepten doğuya bir doğulu bakış açısı ile bakamayacaklarını belirtir. batılı doğuyu eksik ve aciz görüp yönlendirilmeden yaşayamayacağını düşünerek aslında sömürgecilik konusunda kendini teselli eder. yani biz doğuyu sömürüyoruz ama napalım onlar da bizsiz yaşayamazlar der ve kendini haklı çıkarmaya çalışır. said'e göre oryantalizm tamamıyle batının kendini bilmezliğinden ve bilmek istemesinden doğmuş bir akımdır. özetle insanın kendini bilmesi güzel bir şeydir.