iddia: kız olmak çok rahat bir şey.
kız cevabı: hayır hiç rahat değil. tecavüz korkusu sürekli ensemizde. rahatça gezemiyoruz.
bir kız bu cevabı verirken bir noktayı atlar. tecavüze uğrama riski, ve el üstünde tutulan prenses olmanın kaynağı aynı sebeptir.
kadın bir prensestir, bu nedenle ilgi görmeli, herkes ona tapmalı; kadın bir prensestir, kendisine layık bir beyaz atlı prens kızın gönlünü çalmalı, beyaz atlı prens kıza bakmalı, her dediğini yapmalı...
ve kadını prenses yapan özelliği ulaşılmaz oluşudur. çok erkek gören bir kadından prenses olmaz. basit kadınlar bir çok erkek görürler. prenses tek erkekle yaşar, hayatını onunla geçirir.
bakış açısı buysa, bir kızı elde etmek, bir erkeğin en büyük onurudur. birden fazla kızı elde eden erkek imparatordur; hiç bir kızı elde edememiş erkek fakirdir, eziktir.
fakat bir erkek, gururlu ve onurlu bir prens olabilmek için kız elde etmek zorundadır. öyle ya da böyle. bu bakış, erkeği tecavüzü kullanmaya yöneltir.
prenses olabilmenin riski tecavüze uğramaktır. fakat kadınlar, ne olursa olsun prenses olma aşklarından vazgeçmeyecekler.
kız iddiası: herkes bize ne yapacağımızı söylüyor, bu hiç güzel değil.
bu durumun tersini düşünelim. eğer bir kadına, hiç kimse ne yapması gerektiğini söylemezse; kadın ilgi görmediğini ve bir prenses olmadığını düşünür. bu bir kabustur. kadına ne yapması gerektiğini söyleyen insanların varlığı, kadının el üstünde tutulduğunun işaretidir.
bir kızın cinsel özgürlüğünün kısıtlanması, daha doğrusu bir erkek kadar serbest olmayışı, kadını bayan yapar. bayan, farklı bir şeydir. saygı duyulmalı, hesabı ödenmeli, valizler taşınmalı, faturaları ödenmeli... kadının cinsel özgürlüğünün kısıtlanması, kadının el üstünde tutulmasına neden olur ki, bu da kadının prenses olduğunun bir kanıtıdır.
annelik ve evlilik kavramları ise, fildişi kulede hapsolmaktır. bir kadın anne olabilmek için yıllarca evde oturur, prensini bekler. bu sırada evde kalıp kız kurusu olma tehlikesi de vardır. fakat, anne olma yolunun sonucunda kadın iktidara sahip olur. önce evde kocasını yönetir ( kadın ne kadar ezilse de kocasını yönetebilir, bu beceriye ve içgüdülere sahiptir), çocuğu nedeniyle toplumda el üstünde tutulur. önce kendi çocuğu üstünde, daha sonra gelinler ve damatlar üstünde bir güce sahip olur.
kadın çalışmaz, şunu yapmaz bunu yapmaz, bireysel olarak kendini geliştiremez; fakat bunların sonucunda bütün aile üstünde bir yönetime sahip olur.
kadınlar, yaşadıkları bu baskı dolu hayattan ne kadar rahatsız olsalarda; bu hayatın değişmesi riskini göze alamazlar. daha özgür bir kadın, daha az prensestir. özgür kadınların olduğu bir toplumda, kadınlar prenses olarak görülmez el üstünde tutulmazlar. kadın bu bilgiyi de içten içe bilir. tecavüz korkusu, evde kalma korkusu gibi korkulara sahip olsa da, tahtını kaybetme riskini asla almak istemez.
bu nedenle diyebiliriz ki, türkiye de kadın olmak rahattır. kadının gizli ve güçlü bir iktidarı vardır. bunu kaybetmek istemez. bu nedenle baskı altında kalmış olmayı kabullenir.
ayrıca, baskı altında olduğunun ve ezildiğinin düşünülmesi de kadınlara ayrıcalıklar sağlar. istediği pek çok şeyi, bu mazlum edebiyatı sayesinden elde edebilir. böylece hem gizli bir iktidarı, hem de ayrıcalıkları vardır.
kadınların bu kadar psikopat olmalarında, masalların yeri ve önemi büyüktür. beyaz atlı prens tarafından kurtarılmak, yani kadının her işin gören erkeklerin olması; kadının prensesliğine bir işarettir. prenses bir kadın, prenses olamayan kadınlardan üstündür. böyle de bir hiyerarşik yapı vardır.
beyaz atlı prensin komadaki pamuk çuğu uyandırması ( rakip bir cadıdır, bu detaya dikkat), uzun saçı ( dişiliği ve kadınlığı) nedeniyle ve sayesinde kurtarılan rapunzel; prensesliğin en üst noktasıdır. prensesliğin en üst noktasına giden yol, fildişi kulede hapsolmada ve çevresindekilere hizmetçilik etmekte saklıdır.