aşk

entry15856 galeri video56
    2726.
  1. emre yılmaz'ın şeytanın fısıldadıkları adlı kitabında bahsedilen, erkekte ve kadında farklılık gösteren duygu yoğunluğudur.

    şöyle ki;

    Başından büyük bir aşk geçmemiş her kadın için bu bir eksikliktir;
    Başından büyük bir aşk geçmiş her erkek için ise bu bir fazlalıktır.
    Erkeğin hayatında belki bir aşka yer vardır,
    Kadının ise aşkında belki bir hayata...
    Erkekler deli gibi âşık olurlar, zamanla akıllanırlar.
    Kadınlar ise akıllı gibi âşık olurlar, zamanla delirirler.
    Aşk, kadını ve erkeği farklı etkiler.
    Âşık olan kadının gözünde başka hiçbir şeyin değeri kalmaz.
    Âşık olan erkeğin gözünde ise her şey yeniden değerlenir.
    Çünkü âşık kadın "nasıl olsa bitecek" sezgisi ile hareket eder.
    Âşık erkek ise "nasıl olsa sonsuza dek sürecek" yanılgısıyla...
    Âşık kadınlar bu yüzden hep endişeli ve huzursuzdurlar;
    Âşık erkekler melekler gibi dingin ve aptallar gibi bön.
    Âşık olmak erkeğe yakışır. Kadına asla. Kadına yakışan sadece aşktır.
    Aşksız bir erkek kendini kölesiz bir efendi gibi hisseder,
    Aşksız bir kadın ise efendisiz bir köle.
    Kadın Ne ister? Ne mi ister? Hepsini ister. Ve aynı anda.
    Peki, erkekler ne ister?
    Hem sevgili karıları hem de haremleri olsun isterler.
    Peki, neden korkarlar? Hem karısız hem de haremsiz kalmaktan korkarlar.
    Kadın erkeğinin kendisine kul köle olmasını ister; olunca da ondan nefret eder.
    Erkek ise kadının kendisine köle olmasını istemez; olunca da onu sever.
    Bir erkek kadından bıktığı için onu terk eder;
    bir kadın ise erkeğinden sıkıldığı için.
    Arada çok önemli bir fark var.
    Bir erkek doyduğu için kadınından bıkar.
    Bir kadın ise doyamadığı için erkeğinden sıkılır.
    Kadın terk edildiği ve aldatıldığı zamanlarda, bir de boşanırken hiç tereddüt etmez.
    Kararlı, şuurlu ve son derece akıllı biçimde bütün strateji ve nokta hücumu taktikleriyle delirir.
    Delilik, kadınların aklıdır.
    Ve sadece bu özellikleri bile, onların erkeklerden daha üstün kabul edilmeleri için yeterli bir sebeptir.
    Kadınlar, sezgileriyle her şeyi bilirler.
    Erkekler ise akıllarıyla hiçbir şeyi bilemezler.
    Kadınlar her şeyi görürler. Göremediklerini duyarlar. Duyamadıklarını ise sezerler.
    Dişilik yalnız algı kapılarını değil, bütün telepati, sezgi, altıncı his ve üçüncü göz kapılarını açan, Mescaline, Psilosibin kadar güçlü bir iksirdir.
    Kadınların sezgileri o kadar olağanüstüdür ki, onları erkeklerden çok daha üstün saymamak için hiçbir neden yok.
    Sezgi de neymiş mi dediniz? Aklın eli, kolu, gözü, kulağı ve burnudur.
    Aklın dürbünü, pusulası ve radarıdır.
    Şahini ve tazısıdır.
    Kapanı, tuzağı ve oltasıdır.
    Sezgi en kurnaz avcıdır.
    Sezgi olmasa ne bilim ne felsefe ne sanat olurdu.
    Akıl mı? Akıl sezginin uşağıdır. O kadar..
    Sezgileri yerine bilgileri ile hareket eden bilgiç kadınlar kadar itici yaratıklar düşünemem.
    Akıllıları ve kültürlüleri ise itici değillerdir ama sıkıcı olurlar çoğu zaman.
    Kadına en çok yaraşan ne akıl, ne bilgi, ne de kültürdür. ince ve şuh bir zekâdır...
    3 ...