bugün

olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi

her duygudaki ayrı lezzeti, sevinci, hüznü, acıyı yaşamak, bunu ifade edebilmek, hayatımıza aktarabilmek sadece bize verilmiş bir hayat sermayesi. Varlığımızı kuşatan sermayelerimiz öyle çok ki; aklımız, ruhumuz, kalbimiz, benliğimiz, bilincimiz, şuurumuz, nefsimiz, vicdanımız, duygularımız, hislerimiz, önsezilerimiz, irademiz... Bir de bütün bu verilenleri bilme, anlama ve algılama bilinci. Bütün varlığımızı kuşatan bu kadar zenginliğe rağmen, bir o kadar da aciz ve sermayesiz yine biziz. içimizde var olan ve başka hiç bir canlıda olmayan bunca güzellikler ve zenginlikler Bizi kuşatan bütün zenginlikler, farklılıklar o denklemin anlamını keşfettiğimiz ölçüde bizi mutlu, huzurlu ve güvenlikte kılıyor. Yoksa, insan olarak bizi diğer bütün canlılardan ayıran ve üstün kılan bu özelliklerin hepsi bizi hiçliğe, anlamsızlığa götürebiliyor ve diğer hiç bir canlının yaşayamayacağı kadar derin acılara boğabiliyor.

dünyada, bir sağlıklı nefes kadar devletli kıymetli hiçbir şey yoktur. bazı şeylerin değerini kaybettikten sonra sağlığı yerinde olmayınca insan devlet sahibi olsa neye yarar... sağlık her şeyin başıdır, sağlıksız insanın ne kendine ve çevresine ne de ülkesine faydalı olamayacağının gerçeğidir.