bugün

zeka

zihinsel işlevleri kullanabilme yeteneğidir. en "zeka" gerektirmeyen tanımı bu...zira biyolojik temelini, beyin gibi bir muammada bulmakta zeka. bir insan beyni, her biri ortalama 10.000 hücreyle bağlantılı çalışan 10 milyardan fazla sinir hücresine sahip; işleyiş mekanizması hala çözümlenebilmiş değil. hafıza gibi, algılama gibi yetenekler araştırma ve tartışma konusu bilim adamları için..

zekanın bir yetenek olarak tanımlanmasını mümkün kılan özellikleri: doğuştan var olduğuna inanılması ve kalıtımsal olarak aktarılabilmesi. doğuştan var olan zekanın değerlendirilmesi için bilinen bir yöntem yok. kalıtımla ilişkisi ise deneylerle sabit. bu iki özellik "sonradan zeki olunmuyor" gibi bir sonuca götürüyor. ama kabul edilen, zekanın öğrenme, deneyim ve çevre faktörleriyle gelişebilen bir kapasite olduğu...kapasite!..

zekanın ölçülmesi, tanım farklılıklarından kaynaklanan farklı yöntemlerle yapılabiliyor. hepsinin aynı zekayı ölçmeyi amaçladığı kesin. ıq, eq derken temelini farklı zeka türlerinin olmasında bulan çoklu zeka kuramı diye bir alternatif de mevcut.

üstün zekalı insanlar...yine merak, araştırma ve deney konusu. toplumdaki oranları, ıq 140 üzeri baz alındığında yaklaşık olarak %0,2. asosyal, çekingen, uyumsuz oldukları kanaatleri araştırmalara göre doğruyu yansıtmıyor. çoğu sosyal, sağlıklı ve başarılı. okulda derslerini geçebiliyorlar ve işlerinde kariyer yapıp para kazanabiliyorlar!..bir örnek olarak, dahi bir bilim adamıyla bir seri katilin aynı zekaya seviyesine sahip olmaları dış etkenlerle açıklanabiliyor.

zekanın başarıyla doğrudan bir bağlantısı yok. mutlulukla yok.

bütün bilimsel değerlendirmeler dışında, bir karanlık yanı da belki sezilebiliyor...belki böyle daha iyi!..