aylak adam

entry259 galeri
    31.
  1. türk edebiyatının mihenk taşı niteliğinde sayılabilecek bir eserdir. keza edebiyatta işgal ettiği yer, karakterinin sıra dışılığı, zaman, mekan Ve tematik işleyişi ile olağanın dışındadır. huzur romanı ile tutunamayanlar arasındaki-tarz olarak konuşuyorum-bulunur.

    elipaketliler

    sıradanın, modernin, alışılmışın, aile'nin, ehlileşmenin kitlenin emme ve notralize etme gücünün bir ifadesidir. C. ise alışılmışın dışında bir karakter olduğu, sıradanın bu yükünden kurtulmaya çalıştığı, modernin insan aklı, entellekti ve duyguları üzerine uyguladığı tahakküm dolayısı ile güler ile olan ilişkisini bitirir. Modern toplumda ailenin ifsada uğramışlığı bireyler arasındaki yalnızlaşma ciddi analmda bu eserde anlatılır. evlilik birliktelikten ziyade iki yalnızlıktır; "etin ete sürtünmesi"dir.

    sessizlik

    genellikle "aylak adam" tarafından verilen tepki olmakla birlikte modernden postmoderne geçiş metinlerde sık sık karşılaşılan bir tepkidir. eserin sonundaki kahramanımızın etrafındaki biriken kalabalığa karşı- sessizlik ve suçlayıcı bakışlara- verilen tepkidir. UlyssesMr BLoom ya da beckett oyunlardaki "ara sessizlikler" bunun örnekleridir.

    zaman

    yazar tarafından tamamı ile ters düşünülmüştür. roman dörde bölünmekle ilkbahar(gençlik), yaz(olgunluk)0, sonbahar(yaşlılık), güz/kış(ölüm) şeklinde dörde bölünür. ama bu mevsimlerin sembolik ifadeleri bazı mevsimlerde tersine işler. roman okurmerkezli bir bakış açısı gerektirmektedir. modern hayatın bireyi tahakküme alan en önemli problematiği belki de zamandaki bu bölünmüşlük bu programlı yaşamaktır. aylak adam ın "aylak"lığı belki de bundan dolayıdır. bu "başkaldıran birey"in moden hayat tarafından emilip içinin boşaltılmasına karşı bir tepkidir. aslında burada daha çok "arzu" girmeye başlar ve "aylak adam" bu zamanı kendi isteklerine göre eğip büker.

    takvim yapraklarını yırtıp atmaması bundan dolayıdır. anayurt otelinde de benzerlikler söz konusudur. bu modern hayatın belirlediği herşeye olan karşıtlıktır. mesela "gazete kültürü"nü örnek alalım. bu da modern hayatın getirisi olmakla birlikte insanı tahakküm altına alan kitle iletişim araçlarından biridir bir yerde insanların akıl ve düşüncelerini bu simülatif dünyalar belirler. çünkü tam anlamı ile kopya bir dünyada yaşadığımız bir gerçektir. Zebercet oteli terk ettiğinde artık gazete gelmemesini ister ve otel defterini de yazmamaya başlar.

    Mekan

    modern edebiyatımızdaki kopuşlardan birini de bu mekan kavramı oluşturur. mekanı belki de en etkili kullanan iki yazar olarak peyami safa(fatih-harbiye'deki istanbul semtleri içersindeki alafrange-alaturka yaşamalar arasındaki fark ile) ve yakup kadri örnek gösterilebilir(sodom ve gomorra daki istanbul(daha çok yozlaşmışlığın düşükahlaklığın merkezi olarak-anadolu karşıtlığı(milli mücadelenin yeni bir iradenin temsilcisi olarak)
    "aylak adam" bu sayılanların hepsinin ötesindedir. hatta dokuzuncu hariciye koğuşu karakterinin mekanla özdeşleşmesi babında incelendiğinde tam karşıtı diyebiliriz. aylak adam'ın ikinci kez bir mekana gitmemesi bunun klasik bir örneğidir.

    bununla birlikte postmodern romanlardaki zamanın belirsiz olduğu gibi bu romanda da mekan oldukça belirsizdir. Panoptikonların hakim olduğu modern bir toplumda(ki modern iktidarı doğasını betimleyen belki de en sembolik kavram budur) modern hayatta mekan insanı tahakküm altına alıp içini boşaltan güçlerin bir yerde sembolik ifadesidir. bu denetçi mantık birey kavramını yok ederek bireyi özne haline getirmekte ve daha sonra da özneyi de şeffaflaştırarak içini boşaltmakdadır. bu meyanda joesph k'nın mahkeme salonundaki yarı baygın hali gözler önüne getirilebilir.

    iletişimsizlik

    yusuf atılgan'ın anayurt otelindeki diğer karakteri olan zebercet gibi bu karakter de iletişimsizdir. empoze edilenin dışında davranır ikisi de. fakat aralarında ciddi analmda fark söz konusudur. Zebercet'de aslında yazar tarafından sürekli derinden derine telmih edilen kadınsılık("annesi oğlan doğurmuş, zebercet hamur yoğurmuş") C.'de söz konusu değildir. genellikle ortak yanları iletişimsizliktir. diğer insanlar ile aralarında büyük sınırlar söz konusudur; fakat sürekli bir temastan kaçınırlar. Bu meyanda Berna moran'ın belirttiği gibi otel zebercet için "ana rahmi" anlamına gelir. otel'den ayrıldığında ve iletişim kurmaya çalıştığında ise işler sarpa sarmaya başlar. bununla birlikte her iki romanda da freudyan özellikler önemli yer işgal eder. Aylak adam'ın kadınların-belirli kadınlar dışında- kadınların bacaklarına dokunamaması daha çok küçüklüğünde babası ile teyzesi arasında yaşadığı travmatik olaydan dolayıdır (bkz: affective memory).
    8 ...