muhsin yazıcıoğlu

entry1796 galeri video22
    362.
  1. helikoptere binerken yakınlarına kendi jargonunca;

    "sizi allah'a, kendimi kaderime emanet ediyorum."

    sözleriyle veda etmiş, gerisinde gözü yaşlı bir ana, bir eş, iki çocuk ve az buz denmeyecek bir kitleyi yasa boğmuş, çilekeş lider.

    şimdi sormak isterim;

    dünya üzerinde kaç siyasi lider vardır ki, kaza haberi geldiği an (ölüm haberi değil) yandaşları göz yaşlarını tutamasın... akrabası, arkadaşı, danışmanı, yardımcısı, yazı işleri veya şu-bu müdürü değil, en fazla belki 15 yıl önce, birlikte oturup bi çay içmişlikleri olan fikirdaşları!

    lider sıfatını geçelim;

    kaç siyasetçi vardır ki, aynı görüşte olmayan, katı diyebileceğimiz, aydın kesimden var saydıklarımızın da içinde bulunduğu kitle bile ona abi* desin! aynı görüşteki kitle de dahil..

    siyasetçi sıfatını da geçelim;

    kaç insan vardır ki, mevzu bahis helikoptere binmeden önce "çok yoruldun sen, burda kal." dediği korumasına, kaza haberini duyduğunda "keşke yanında olsaydım abimin, belki bir yardımım dokunurdu." dedirtebilecek kadar kendini sevdirebilsin..

    ve kaç insan vardır ki; bu derece korkunç bir ölümün ardından bile arkasından "hakettiğini buldu." lafı edilebilsin...

    ...

    bu insan hapiste geçirdiği 7,5 yılın 5,5 yılını hücrede geçirmiştir. geri kalan 2 yıl içinse;
    "dışarda memleketi paylaşamadıklarımızla 5 metrekareyi paylaşabildiğimizi gördüm." diyebilmiştir.

    bu adam bir yıl içerisinde 4 trafik kazasından kurtulmuştur evet. ama işin garibi; çarpan veya çarpma tehlikesi geçirilen araçlar emniyet güçlerince niyeyse bulunamamıştır.

    bu siyasetçi inandığı dava uğruna, o zamanlar yapması gerekenleri yaptığı için akla hayale gelmeyen yollardan geçmiş, çileler çekmiş, ama her şeye rağmen o davadan vazgeçmemiştir.

    bu lider, geçirdiği elem bir kaza sonucu, yanındaki 5 kişi ile tam 2 gün bulunamamıştır. belki saatlerce, belki de tam iki gün boyunca acı çekmiştir.

    kiminin muhsin abi'si, kiminin muhsin başkanı, kiminin reisi; "sizi allah'a, kendimi kaderime emanet ediyorum." demiş ve gitmiştir.

    haberini işittikten sonra telefonunu koyacak bir yer ararken, hıçkırıklarının arasında bir sevenin ne de güzel demişti oysaki;

    ölmeseydin be reis... daha beklerdik biz!
    59 ...