üst komşunuzun çocuğu bütün gün evin içinde koştururken ders yapmaya çalışırdık ve onu hiçbir gün uyarmak için yukarı çıkmamıştık. bir gün havanın ısınmasıyla siz mangal yaptık ve bu komşumuz tavuğun kokusundan rahatsız olur. evet, yaşadım bunu. mangalı dışarda yakıp eve getirdik ki duman çıkmasın ama adam 'gençler tavuk kokusu geliyor!' şeklinde bizi uyardı. hayatı boyunca balkona çıkmamış insan bizim tavuğun kokusundan rahatsız oldu! ertesi gün selam vermeme rağmen de görmezden geldi beni.
tavuğun kokusuna 2 saat tahammül edemedi...
hayatı boyunca her gün zamlarla, vergilerle s***len bu vatandaş sizin mangalınıza laf söyler ama söz sırası başka haklarını aramaya gelince mum gibi olur. başbakanımızı allah başımızdan eksik etmesin, allah'a şükür halimiz vaktimiz yerinde...
semih cumhuriyeti böyle işte... küçücük şeyleri insanlar kafalarına takıp içlerinde nefret biriktirirler. paşalar, reisler, başkanlar ne derse yaparız, allah devletimizi başımızdan eksik etmesin... ama söz konusu senden aşağı bir insansa ağzına s*ç s*çabildiğin kadar...öğrenci mi olur kapıcı mı olur fark etmez.
bir gün de karısı bizim eve gelmişti, öğrenci olduğumuz için hepimizi sorguya çekti. memleketlerimizi sordu, söyledik. en sonda da 'olsun olsun, hepimiz türk'üz!'dedi ve gitti. söylediğine bugün bile anlam veremiyorum. kadın eloise hawking'di galiba.
küçük dünyalarında dünyadan, evrenden, sanattan, bilimden habersiz yaşayarak nasıl şeylerle kafalarını meşgul ediyor bazı insanlar...ben de buna tahammül edemiyorum.
- teyze uzaylılar dünyayı istila etmiş, insanları kaçırıyorlar.
+ devletimiz çaresine bakar.