bugün

israil

Irk değil din temelli bir devlet oldukları için içlerindeki aşkenaz, seferad ve levanten grupların birbirleriyle çok ciddi kültürel çatışmalar yaşadığı ülke. Bu biraz da Osmanlı’nın son zamanlardaki ümmetçilik anlayışına benziyor. Bu sosyolojik tespit çok önemli bir kenarda dursun ileride tekrar değineceğiz.

israil askeri olarak bir ordu millet. Ancak bu da sanılanın aksine iyi birşey değil. Terörle mücadelede Zor kullanmada sınır aşımına sebep oluyor. Bundan dolayı öç alma amaçlı tekrar karşı saldırılara muhatap kalıyorlar ve bitmeyen bir kısır döngüye sebep oluyor. Dünyanın en tehlikeli şeyi eli silahlı meşru ordu birimleri değil eli silahlı sivillerdir. Çünkü eli silahlı siviller üzerinde otokontrol sağlayabilecek ağır hükümler içeren askeri kanunlar yoktur. Bundan dolayı başına buyruk hareket ederler.

Özetle müslümanlardan ve özellikle Türklerden siyasi olarak etkilenen, ümmetçiliğe benzeyen din eksenli bir rejimi dört taraftan kuşatılmış olmanın kaygısıyla topyekün ordu doktriniyle harmanlayan israil kendi kendini yutan bir yılana benziyor. Bunlar bir Asır öncesinden iflas etmiş politikalar. Dünyanın dört bir yanından finanse ediliyor olması sadece süreci geciktiriyor.