bugün

rusya ukrayna savaşı

rusya-ukrayna veya filistin-israil vb savaşlarına bakın.

yönettiği kurumlara, temsil ettiği makamlara odacı, çaycı olamayacak insanları bu makamlara oy atıp seçen, insanların-toplumun kaderine ellerine verdikleri bu idarecilerin-iktidarların-siyasetçilerin peşinden giden halkların kendi tercihlerinin sonucunu savaş ve ölüm olarak yaşamasıdır.
aynı şekilde, sadece savaşlar-çatışmalar değil; yokluk-yoksullluk, açlık, hukuksuzluk, zorbalık, ekonomik ve sosyal krizler, toplumsal çöküşler vb hepsi halkların kendi tercihleridir.

burada ne savaşa ne yoksulluğa ne krizlere ne de hukuksuzluğa neden olan yöneticileri idarecileri suçlayabiliriz, ne de bu savaşlar-çatışmalar, yokluk-yoksullluk, açlık, hukuksuzluk, zorbalık, ekonomik ve sosyal krizler, toplumsal çöküşler, ölümler felaketlere vb ile yaşanan yok oluş kıyımlara çöküşlere üzülüp ülkeleri suçlu ilan edebiliriz.

basit olarak örneklemek gerekirse; ehliyeti olmayan veya sorumsuz olup sorumluluğunun farkında olmayan çocuğuna spor araba alan babanın bir trafik kazasında ölen oğlunun veya öldürdüğü insanların cesedi başında ağlaması aptallığı gibi.
burada tek suçlu o arabayı alıp çocuğuna veren baba suçludur.

insanlarda toplumsal bilinç ve bireysel akıl ve ahlak ile etik değerleri henüz bu bilince erişmedi. özeleştiri yapıp bu yaşadıkları savaş yokluk açlık hukuksuzluk için "evet, bu bir tercih ve buna biz neden olduk. bunu biz istedik-neden olduk" farkındalığında değil.
bunun nedeni de din, ırk, ideoloji, kimlik, kültür, devlet, rejim vs diyerek bu ölüm kıyım ve yokluğun kutsallaştırılması.
tıpkı evlilik gibi, evlilikte yaşanan aldatmalara sorumsuzluklara saygısızlıklara neden olanın (kadın veya erkek) aile olma, evlilik kurumu, eş olma-aile olma sorumluluğunu yok sayanların kalkıp aşktan bahsetmesi gibi.

hiç bir değer hiç bir kutsal şey senin insan gibi yaşamından daha değerli değildir.
sembol olarak ister davut yıldızı, ister haç, ister hilalin altında yaşa. sen insan gibi yaşamıyorsan ve insan olamıyorsan bu armalar değersizdir.
ister demokrasi, ister diktatörlük, ister şer'i kurallara göre yönelt. sen insan olamıyorsan ve insan gibi yaşamıyorsan bu tanımların bir anlamı ve değeri yoktur.
aynı şekilde, evlat sahibi olmak veya eş aile sahibi olmak ya da makam mevki sahibi olmak değil de insan olmak insan gibi sorumluluklarının gerektiğine uygun insan gibi davranmadıktan sonra eş, evlat, makamlarının bir değeri yoktur ve sana da değer kazandırmaz.