bugün

hayattan geceye kalan

Efkârlıyız, evet. Koca ülkede ve hatta dahası cihanda olmayan var mı? Ellerimizde sanal gerçekliğimiz, sahtenin peşinde, inanmak istediğimize inanıyoruz. Harcadığımız zaman kesinlikle öğrenmek için değil. Varlığımızı ifade etmenin yolunun bu olduğunu düşünüyoruz. Takip ettiklerimiz, dinlediklerimiz ve izlediklerimiz... Bunlardan mı ibaretiz sadece? Bizi biz yapan özelliklerimiz toplumda kabul görmüyor diye, kendi hikayelerimizi de beğenmeyip çöpe mi atalım? Ne zaman ...'dan(den) -ismimiz her neyse işte- tek bir tane olduğunun farkına varacağız? Değer verdiğim biri şöyle derdi: BEN, Tanrının varlığının en büyük kanıtıdır.