bugün

kişisel gelişim

çağın kişisel gelişim çağı olmasına dair bi iki fikir karalamak isterim.

kişisel gelişim diye birşey yoktur, ancak ve ancak kişisellik diye birşeyden bahsedebiliriz. bu kişisellikler arasında ise ast-üst, iyi kötü ilişkisi kuramayız. çünkü kurduğumuz an kişisel olmaktan çıkarlar, haliyle bahsedilen gelişim de esasında kişisel falan olmaz. günümüzde yapılan bazı belli kişisellikleri kutsayıp, bunlara uygun yaşamaları için insanlar üzerinde doğal bir baskı alanı yaratmak, insanları oraya doğru yöneltmek. şöyle ol, böyle düşün, şunu yap, bunu yap, özgür ol, kendin ol vesaire vesaire. bir kişinin kendi kişiselliği kendi olmamak, kendini yansıtmamak üzere kurulu olabilir oysa.

haliyle kişisel gelişim konusunda bir çaba göstermek, adım atmak niyetindeysek aslında bu konuda yapabileceğimiz tek şey belli kişisellikleri kutsayıp, topluma dayatmak gibi şeylerden kaçınmak olmalı. kişisellik dayatan her türlü yaklaşımla savaşmak, bunları dikkate almadan kendi kişiselliğini keşfetmek aslında kişisel gelişimin tek yolu olabilir bana göre haliyle. burada netflix'den tut, influencer'larına, kadıköy tayfanın değişik ve moda hayatı algılayış biçiminden tut spritüalistlere, her türlü müdaheleden bahsediyorum aslında.

son yıllarda belli kişisellikler fazlacana kutsanmış durumda, haliyle kişisel aslında daha önce hiç olmadıkları kadar az kişiselleşmiş durumdalar. diyelim ki bugünkü tanımıyla kişisel gelişim, kişiliği öldürür.