bugün

gecenin derinlerinden öyküler

Yaptığı işlerden, çocuklarının koşuşturmacasından, eşiyle olan bazı sorunlardan bunalmıştı Büşra. Bunları yapmak rahatsız etmiyordu onu. Sadece kendine zaman ayırmak biraz özgür hissetmek istiyordu. Tüm istediği buydu. Ama bir yandan da nereden bulacağım bu fırsatı diye de söyleniyordu. Günler böylece geçiyordu onun için. Ta ki yaptığı bir işi teslim ettiği zaman fazladan prim aldığı o güne kadar. Çünkü neredeyse toplam işin parası kadar bir paraydı.

ilk başta eşine söyledi. Bir hafta sonu tatil yapalım hem bu koşuşturmacadan da dinlenmiş oluruz. Çocuklara da ailelerimiz bakar beraber vakit geçiririz, hem seninle bir şeyler yaşamayı da özledim diyordu. Ama eşi işleri bahane ederek sonra bakarız dedi. Büşra buna biraz içerlemişti. Çünkü eşine yaklaşmaya çalıştıkça bir karşılık alamıyordu belki bu tatil ile bir yeni heyecan olur duye düşünmüştü ama daha en başından düşünceleri karşılık bulmadı. işte o an karar verdi. Tek başına gidecekti. En azından biraz özgür olup yeni yerler yeni tatlar kesfedecekti. Bunu aklına koymuştu.

Planını yaptıktan birkaç gün sonra eşine bunu anlattı. Eşi de başta olmaz gibisinden konuşsa da o da Büşranin böyle bir dinlenmeye ihtiyacı olduğunu biliyordu o yüzden sonunda ikna oldu. Büşra derinden bir heyecan duygusu hissediyordu. Çünkü tek başına olacaktı. Bu uzun zamandır yaşamadığı bir şeydi. Ve aslında tek de olmayacaktı. izmir'in yakınlarında yakın zamanda tanıştığı ama çok iyi anlaştığı biri vardı. Onun yanına gidecekti çünkü ona güveniyordu. Beraber gezeriz diye düşünüyordu.

Hazırlıklarını yapıp birkaç gün sürecek tatiline çıkmıştı. Otobüsle gidiyordu, otogarda özgür bekleyecekti onu. Tanıştığı kişi. Yol boyu heyecan içindeydi. Neden heyecanlıydi neye karşı kendi de bilmiyordu. Ve yol boyu telefonda da özgür ile konuşmaya devam etti. Nerelere götüreceğinden nerelerde yürüyüş yapacağından bahsediyordu. Daha gelmeden ona yaşayacağı şeyleri anlatmış gibiydi özgür. Büşra ise bu anları keyifle dinliyordu. Konuşurken zaman öyle geçmişti ki otogar ufukta görünmüştü. Kalbi deli gibi çarpmaya başlamıştı. Otobüs otogara giriş yaptığında perona giderken Özgür'ü görmüştü. Elinde de pek büyük bir valizi yoktu ufak bir valizle gelmişti.

Otobüs yanaştıktan sonra diğer insanları pek beklemeden indi aşağıya, ozgure doğru adımlarını attı. Özgür gülümseyerek bekliyordu onu ve yanına gelir gelmez kolları ile sardı Büşra'yı. Büşra o an sıcacık bir duygu hissetmişti ve o da sarıldı. Sanki uzun zaman sonra görüşen iki dost gibiydi öyle bir özlemle sarılmış gibilerdi. Bir iki dakika böyle kaldılar. Sonrasında ise Büşranin valizini de alıp taksiye bindiler. Yarım saatlik bir yolun ardından eve vardılar.

Hava kararmak üzereydi. Eve çıktıklarında Özgür Büşra'ya odasının hazır olduğunu söyledi. isterse duş alabileceğini de ekledi. Büşra iyi olur çok yoruldum dedi. Ve özgür yemek hazırlarken Büşra da duşa girmişti. Yemekler hazır olurken o sıra Büşra da duştan çıkmış üstünü giyinmişti. siyah bir tayt ve üzerine bol bir tişört giymişti. Yemek kokusunu duyunca tebessüm etmişti. Ve teşekkür etti. Beraber sofraya geçtiklerinde bir de şarap açtılar. Yemek sohbetle beraber bir saati geçti. O esnada ikisi de gülerek bir şeyler anlatıyorlardı sürekli. Tuhaf bir bağ vardı aralarında bu bariz bir görüntüydü. Yemekler bittiğinde beraber topladılar masayı.

işleri bittikten sonra salonun ışıklarını kapadı özgür. Büşra'yı elinden tutup pencerenin önüne getirdi ve şehrin, köyün ışıklarını gösterdi ona. Gece daha güzel oluyor burası diye de ekledi. Birbirlerine çok yakındılar. ikisi için de farklı bir duyguydu. Ne yapacaklarını bilmiyordu ikisi de. sessizliği bozan özgür oldu . Dizi izleyelim istersen dedi Büşra da olur dedi. Ve çekyatın üstüne geçtiler. Uzanıp diziyi izlemeye başladılar. Fakat sonunu bitirmeden ikisinin de uykusu geldi. Büşra gözlerinin kapandığını söylüyordu ve özgür onu odasına kadar götürdü. Büşra yatağa yattıktan sonra özgür ona bir iyi geceler öpücüğü verdi. O sıra Büşra gülümsemişti. Özgürun sıcak dudaklarıni hissetmek bile içinin kıpır kıpır olmasına yetmişti. Bu yarım gün bile burada ne kadar özgür olduğunu hissettirmişti.

Sabah işe Büşra özgürden daha erken uyanmıştı. Aslında tatilde bir uyuma dinlenme fırsatı vardı Büşranin ama bunun yerine her anı yaşamayı istiyordu. Ve Özgür'ün yanına gitti. Uykucu diyip uyandırmak istiyordu. Fakat Özgür'ün yatağına geldiğinde, sabah ereksiyonu yaşadığını gördü. Gördüğü gibi kalmıştı. Çünkü içinde bir fırtına çıkmıştı adeta. Zihni bulanıklasmisti. Gördüğü görüntü içindeki ateşi tetillemis ve bütün vücuduna yayılmaya başlamıştı. Ama dokunmaya cesaret edemedi. Ne kadar zaman geçtiğini bile fark etmedi. O öylece dururken özgür uyandı.

Başında duran Büşra'yı görünce şaşırmıştı. Büşra hemen kendini toplayıp bir de ev sahibi olacaksın, misafir senden önce kalkıyor diyerek ona takılmak istedi. Çünkü bir yandan da yakalandığını hissetmişti atmosferi değiştirmek istiyordu. Ve cevabı beklemeden hadi yürüyüşe çıkacağız dedi sonra da odasına gitti.

Yürüyüş için yine bir tayt seçmişti. Üstüne giydiği tişört ise bu sefer kalçalarını ortmuyordu. Saçlarını da açık bırakıp dalgalandırmisti. Şöyle kendine bir baktığında dudağını ısırdığıni fark etti.

O bir an böyle dalmışken gelen Özgür'ü duymamışti. Ta ki Özgür'ün nutku tutulmuş bakışlarını ve çok güzel olmuşsun sözlerini duyana kadar. Utangaç bir gülümseme ile teşekkür etti ve hadi çıkalım dedi. Evden çıkıp asansöre bindiklerinde, özgür asansörün camına doğru yaşlanmış önünde duran Büşra'yı inceliyordu. Onun hisleri de Büşra'dan farklı değildi. Hele de taytindan görünen o kalça kıvrımları o an orada ona arkadan sarılıp onu okşama isteği doğurmuştu ama kendini tuttu. O böyle izlerken Büşra bir şeyler anlatıyordu. Bir dakika sonra da asansörden çıktılar.

Yürüyüş olarak öncelikle arazide yürüdüler. Tepeleri çıktılar, düz arazide yürüdüler, özgür daha önce ona anlattığı yerleri gösterdi. Büşra ds sevmişti manzarasını. Tatlı anlar bütünü gibiydi yürüyüşün bu kısmı çünkü uzun uzun sohbetler ettiler bilmediklerini yönlerini keşfettiler. Fakat sonra kampüs tarafına yürüdüler. Orada Büşranin heyecanı çok daha fazla artmıştı. Çünkü gençlerin bakışlarını teninde hissediyordu. Onu öyle kıpır kıpır yapıyordu ki bu bakışlar dalgınlasmaya başlamıştı. Özgür onun hissettiğini bilerek, yiyecek gibiler değil mi dedi gülerek. Büşra kızarmış bir hâlde gülerek ya deli diyip Özgür'ün kolunu sıkarak karşılık verdi. Fakat özgür haklıydı ve Büşra ds bazı bakışlarin onu heyecanlandırdigini biliyordu. On on beş dakika sonra artık eve dönüyorlardı. Saat öğlen olmuştu. Eve geldiklerinde Büşra hemen duşa girmişti çünkü vücudu gerçekten ateş gibiydi bugünden sonra. Soğuk suyla kendine gelmek istiyordu. Kısa bir dusun ardından banyodan çıktı. Özgür yemeği dışardan söylediğini geldiğinde sen alırsın ben de bir duşa giriyim dedi.

Özgür duşa girdi, Büşra ise üzerinde bornozla bir süre oturup hava almak istedi, balkona çıktı, manzarayı izledi. Rüzgarın tenini okşayısini hissetti. Dünden bu yana bir koşuşturmaca içinde olmadan yaşıyordu. O kadar rahatlamıştı ki. içindeki kadın sanki yavaş yavaş özgür kalıyordu. Bu anları düşünürken kapı çaldı. Unutmuştu! Üzerinde hala bornoz vardı. Bir an içinde yine değişik duygular hissetti. Kapıyı kendinden emin şekilde açıp yemeği aldı, sonra dönüp ayakkabıligin üstündeki paraya yöneldi. Ama bilerek yere düşürdü. Ve kuryenin önünde onu almak için eğildi, bacakları ortaya çıkmıştı, bir an baldırlarina kadar görünür oldu. Büşra o an sadece içindeki bedenindeki ateşi hissediyordu. Biraz daha oylandıktan sonra kalktı ve kuryeye döndü. Fakat kuryenin önü kabarmışti. Büşra o an nefesini kontrol edemiyordu, parayı verip gönderdi. Ve duvara yasladı kendini. Ben ne yaptım diyordu kendi kendine. Bunu düşünürken eli de bedenine gitmişti ama. Bornozlun üstünden kendine hafifçe dokunurken Özgür'ün sesini duydu. anlamlı bir gülüş ve bakışla beraber yaramazlık yapıyorsun demek dediğini duymuştu. Birbirlerine yoğun duygularla bakarak kaldılar o an...