bugün

ankara savaşı

ankara savaşı sonrasına dair bir iki başlık:
- yıldırım'ın çocuklarına neden çelebi denilmektedir:
- şeyh bedreddin isyanı, evrenos gazi ve börklüce mustafa..
- savaşın uzun vadeli etkileri...

- çelebi ne demektir: tahta geçme ihtimali olan sultan oğullarına çelebi denilir. yani, fatih kanunnamesi'nde, geçen ve kardeş katlini emreden "ve her kimesneye evladımdan saltanat müyesser ola" ifadesinin canlı hali, bu dönemde görülür. osmanlı, bayezid dönemine dek bütünleşik bir hanedan oluşturabilmişken ve bayezid dahi şehzade yakup ve ahmet'i öldürerek tahta geçmişken, kendisinden sonraki dönemde timur, saltanatta bir parçalanma yaratma amacıyla bütün kardeşlere, eski türk adetlerine dönmüş bir biçimde saltanat adaylığı verir. fetret devri'ni yaratan esas neden budur. burada bir nüansa daha dikkat çekmeyi isterim; fatih dahi, tekrar yazıyorum, "ve her kimesneye evladımdan saltanat müyesser ola" diyerek, büyük ya da küçük kardeşin eşit şansı olduğunu beyan eder. sonradan gelecek olan ekber ve erşed sistemini reddeder çünkü bu adet, eski türk geleneğinde yoktur.
- fetret devri'ndeki en önemli hadiselerden biri, benim "osmanlı'nın vampiri" dediğim evrenos gazi'nin tutumudur. bu gazi, karesi beyliği'nde yöneticilik yapan bir babanın oğlu olarak "ertuğrul gazi" dönemi'nde doğar. osman gazi döneminde karesi beyliği'nde yöneticilik yapar, orhan döneminde osmanlı hizmetine girer, murat dönemi'nde vezir olur, bayezid dönemi'nde vezirliği devam eder ve sonrasında emekli olur, musa çelebi döneminde zorla geri döndürülür, mehmed döneminde tekrar vezir olur, ikinci murat'ın şehzadeliğinin sonlarında, 130 yaşının üzerinde bir haldeyken vefat eder. bahsettiğim gibi musa çelebi bu güçlü akıncı beyini yanında görmek ister, fakat kendisi gözlerinin iyi görmediğini ve yaşı olduğunu belirterek reddeder. musa, kendisine 3000 kadar "refakatçi" asker göndererek, güya hürmet eder ama aslında zorla getirir. gözlerinin kör olup olmadığını anlamak için de, "ayıklanmış tavuk etidir" adı altında dayar kurbağa etini. evrenos gazi ses etmez ama intikamı çok çok acı olur. mehmet'e haber salarak yanına geçmek istediğini söyler, ibrahim paşa evrenos gazi'nin talimatıyla bizans'tan tahsil etmesi gereken vergileri alır ve firar ederek mehmet'e teslim eder. iki kardeşin savaşında da, kendisi taraf değiştirdiği gibi neredeyse tüm rumeli beylerine de taraf değiştirtir. mehmet böylece, fetret devri'ni sonlandıran adam olur.
- bu dönemde bir de şeyh bedreddin figürü önemlidir. genel olarak kendisi ile ilgili yorumlara baktığımda şunları görüyorum, "sunni olmayan bir nüfusa önderlik ettiği için dışlandı", "ilk sosyalist halk hareketiydi, değeri bilinmedi" vs vs.. bir kere, 15. yy başı anadolu'da, islam'ı doğru düzgün bilen kaç tane adam vardı da, alevi diye bir adama laf edilsin. pertev naili boratav'ın nasreddin hoca fıkraları'nın bir kaç tanesini örnek gösterebilirim, şeyh bedreddin'den 1 asır önce yaşamış olan nasreddin hoca, henüz islam inancına göre ölü gömmeyi bilmeyen kalabalığın cenazesini espirili bir biçimde defnediyor, şeyh bedreddin'den 100 sene sonra gül baba gibi erenler rumeli'yi müslümanlaştırıyor ve kimse mezhebine bakmıyor; minvalinde bir ortam var. zaten etrafındaki torlak kemal gibi figürlerin bir kısmı da yahudilik, hristiyanlık gibi inançlardan dönenler. zaten şeyh bedrettin ne varidat kitabını yazdıktan sonra, ne musa çelebi'nin kazaskerliğini yaptığı için, ne de ilk isyan hareketinden sonra öldürülmüyor. hatta, zorunlu iskana tabi tutulduğu trakya'dan döndüğünde de öldürülmüyor, bu anlamda yetişmiş bir bilim adamı olmasına "ortaçağ şartları göz önüne alındığında" oldukça da saygı gösterildiğini düşünebiliriz. ki, bence sonucu vasat ve tatmin edicilikten uzak bir mahkeme ile idama mahkum ediliyor. olayn bir infaz halini almamasına dikkat edilecek kadar, şahsına gösterilen bir hürmet var. fakat şeyh bedreddin ile ilgili üç gerçek, osmanlı'nın canını oldukça sıkıyor.
a) şeyh bedreddin'in babası kadı israil, selçuklu sultanı ikinci izzeddin keykavus'un torunu olarak biliniyor. doğrudan taht varisi.. osmanlı ise zayıf iktidarını, selçuklu'nun devamı olduğu söylemine borçlu. henüz "osmanlılar'ın atası, oğuz kağan'ın oğlu kayı han soyundan, osmanlılar da kayı boyundandır" söylemi icat edilmemiş.
b) şeyh bedreddin ve takipçileri vergi vermeyi reddediyor: vergi olayının islam fıkhındaki anlamı, "beytül mal'a giden para, yani fakirlerin hakkı"dır. yani vergi, bir anlamda zekattır. peygamber efendimiz'in vefatından sonra arap kabilelerinin sadece ikisi isyan etmemiş diğerleri dinden çıkmıştır denilir ya, aslında bu kabilelerin namazla vb bir sorunu yoktu, "vergi vermesek nasıl olur" gibi bir öneri getirdiler ve ebubekir bunu savaş sebebi saydı. vergi vermemek, mürtedlik alametidir.
c) börklüce mustafa: şeyh bedreddin'in halifesi olan bu kişi düz bir halk şairi değildir. bezmi nusret kaygusuz'un ilgili kitabında da, başka makalelerde de rastladığım bir durum var, o da börklüce mustafa'nın aslında; öldürülen kadı burhaneddin'in, babası gibi öldürülmekten korktuğu için gizlenen oğlu olduğu ve yine osmanlı'nın elindeki büyükçe bir toprak parçasının varisi olduğudur. bu konuda, şiirlerindeki sanat ve dilbilgisi seviyesi de şüphe uyandırıcıdır. ben, osmanlı tarafından börklüce isyanı'nın, düz bir halk hareketi gibi algılanmadığı kanısındayım.
bütün bunlar dışında, gayri nizami harp taktikleri uygulayan isyancılar, osmanlı'yı epeyce canından bezdirmiştir. sonuç da, bilindiği üzere oldukça kanlı bir hal almıştır.
- uzun vadeli etkiler: timur'un 1406'daki ölümünden sonra devleti dağılmıştır gibi yorumlara istinaden, hiç öyle bir durum yoktur. 2. murat'ın iktidarının sonlarında dahi şahruh, ikinci murat'a hilat gönderip giydirmiş, "benim altımda bir devletsin" mesajı vermiş, ikinci murat buna hiç itiraz edememiş, barışçıl olarak lanse edilen ikinci murat devrinde aslında şahruh'un dikkati çekilmek istenmemiş, yine de şahruh anadolu'ya işgal amaçlı giriş yapmış fakat bir nedenle fikir değiştirerek azerbaycan'a girmiştir. şuradan pay biçelim; şahruh öldüğü gibi ikinci murat anında mora yarımadası'na dalmış, o barışçıllığını anında terk etmiştir (1446). yani istanbul'un fethinden hemen 7 yıl öncesinden bahsediyoruz. şahruh ve timur devleti belası üzerimizden ancak bu zaman kalkabilmiştir, ankara savaşı'ndan 45 yıl sonra...